Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Arama | Bugünki Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et |
![]() |
#1 |
Guest
|
BEŞİKTAŞ TARİHÇESİ
Siyah beyazlı takım, 1902 yılında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, dönemin Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişiden oluşan bir grup genç, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapıyordu. Gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. Siyasi hareketler sebebiyle her türlü toplanma tedirginlik yaratıyordu bu nedenle hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları işitince, gençler baskınla karakola götürüldü. Sporcu gençlerin bir kısmı saraya yakıdı, ayrıca yasaklı olan futbolu da oynamıyorlardı. Bu gerekçelerle olay hafifletilerek serbest bırakıldılar. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı. BEŞİKTAŞ OSMANLI JİMNASTİK KULÜBÜ KURULDU 1903 yılının Mart ayında özel izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif faliyetlerde artış gözlendi. 13 Nisan 1909'daki (31 Mart 1325) siyasi olaylardan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapmaya başladılar. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda olduğu spor kulübü oluşturuldu. TESCİL EDİLEN İLK TÜRK SPOR KULÜBÜ OLDU Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 26 Ocak 1911 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Git gide ilgi arttı ve kulübe kaydolan sayısı 150'ye ulaştı. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. BEŞİKTAŞ HER DAİM SİYAH BEYAZDI Beşiktaş'ın ilk kurulduğu sıralar renklerinin kırmızı beyaz olduğu ve Balkan Savaşı ile siyah beyaz olarak değitirildiği söylenir. 100. yılı dolayısıyla yapılan araştırmalar neticesinde takımın renklerinin başlangıçtan itibaren siyah beyaz olduğu ortaya çıkmıştır.Osman Paşa Konağı'nda başlangıçta bireysel sporlar yapılmasından ötürü herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmamıştır. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün artmaya devam edince, Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı ve okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti göstererek tüm üyelerin buna benzer bir rozet taşıması gerektiğini belirtti. Toplantıya katılanlar teklifi kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi.Beşiktaş ne zaman kuruldu? Beşiktaş JK tarihçesi, BJK kuruluş tarihiBeşiktaş'ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, "1906" olarak kabul edildi. Üstte Arap harfleriyle "Beşiktaş" yazarken, sağda "J", solda "K" harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde "Konstantinopolis"te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü bulunur. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet'e kadar bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Sonrasında rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkan Süleyman Seba'ya hediye edildi. FUTBOL ŞUBESİ DE RESMİ OLARAK KURULDU Faaliyetlerini hızlandırdığı ve arttırdığı ilk yıllarda futbol gölgede kalmışsa da, 1910'ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duymaya başladı. O yıllarda Beşiktaş Kulübü'nün yakınında Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos'unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü'ne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Bey'in girişimleriyle, Basiret Kulübü de Beşiktaş'a katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak Kulüp'te faaliyete başladı. SPORCULAR CEPHELERE GİTTİ VE SPOR FAALİYETLERİ DURDU Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahri'den oluşan ilk futbol takımının masraflarını da bir hayırsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, kulübün Akaretler'deki bahçesinde futbol idmanlarına ağırlık verdi. Böylece futbol Beşiktaş'ta ilk sırada yer alan spor dalı olmayı başardı. Ancak Balkan Savaşı ve Dünya Savaşı ile birlikte Beşiktaş'ın sporcuları cephelere gitti ve spor faaliyetleri yok denecek hale geldi. SİYAH BEYAZLI TAKIMIN SEMBOLÜ KARA KARTAL OLMUŞTUR Beşiktaş, 1940-41 sezonunda liderlik elde eder. Süleymaniye takımı maçında trübnde yankılanan ''Kara Kartallar'' sesi takımın sembolü olur. Kara kartal gibi hücum etmesi Beşiktaş'ın takma adını belirlemiştir. Bu maçın ardından, Beşiktaş'ın sembolü "Kara Kartallar" olmuştur.Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle sağ kalan sporcular dönmeye başladı. Bir taraftan düşmanla yapılan Milli Mücadele'ye yardım edildi. Diğer taraftan da futbol takımı Şeref Bey tarafından tekrar güçlü hale getirildi. 1920'DE İLK ŞAMPİYONLUĞU ALDI Şeref Bey, cuma ligine alınmak istemeyen takımların idarecileriyle Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig kurdu. Çekilen kurada 10 takım A Grubu'nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı, Altınörs ve Türkgücü, B Grubu'nda da Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi ve Haliç şeklinde yer aldı. Grubunda bütün maçlarını kazanan Beşiktaş, 23 Temmuz 1920'de oynanan final maçını da kazanarak tarihindeki ilk şampiyonluğu elde etti. BEŞİKTAŞ KURUCULARI KİM? Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni), Osman Paşazade Mehmet Şamil (Şhaplı), Hüseyin Bereket, Kadızade Nazım Nazif (Ander) ve 20'ye yakın genç kulübün kurucularıdır. BEŞİKTAŞ BAŞKANLARI 1903-1908 Mehmet Şamil 1908-1911 Şükrü Paşa 1911-1918 Fuat Paşa 1918-1923 Fuat Balkan 1923-1924 Salih Bey 1924-1926 Ahmet Fetgeri Aşeni 1926-1928 Fuat Balkan 1928-1930 Ahmet Fetgeri Aşeni 1930-1932 Emin Şükrü Kunt 1932-1935 A. Ziya Karamürsel 1935-1938 Fuat Balkan 1938-1939 A. Ziya Karamürsel 1939-1941 Yusuf Ziya Erdem 1941-1942 A. Ziya Karamürsel 1942-1950 A. Ziya Kozanoğlu 1950 Ekrem Amaç 1950-1952 Salih Fuat Keçeci 1952-1955 Abdullah Ziya Kozanoğlu 1955-1956 Tahir Söğütlü 1956-1957 Danyal Akbel 1957- Ferhat Nasır 1957-1958 Nuri Togay 1958 Enver Kaya 1959-1960 Nuri Togay 1960-1963 Hakkı Yeten 1963-1964 Selahattin Akel 1964-1966 Hakkı Yeten 1966-1967 Hasan Salman (17.06.1966-11.02.1967)1967-1968 Hakkı Yeten 1968-1969 Talat Asal 1969-1970 Rüştü Erkuş (08.12.1969-26.01.1970)1970Nuri Togay (10.02.1970-29.03.1970)1970-1971 Agasi Şen 1971-1972 Himmet Ünlü 1972-1973 Şekip Okçuoğlu (21.06.1972-13.01.1973)1973-1977 Mehmet Üstünkaya 1977-1979 Gazi Akınal 1979 Hüseyin Cevahir (11.04.1979-20.05.1979)1979–1980 Gazi Akınal (21.05.1979-27.09.1980)1980-1981 Rıza Kumruoğlu (30.09.1980-28.03.1981)1981-1984 Mehmet Üstünkaya 1984-2000 Süleyman Seba 2000-2004 Serdar Bilgili 2004-2012 Yıldırım Demirören 2012-2012 Yalçın Karadeniz 2012-2019 Fikret Orman 2019- ...... Ahmet Nur Çebi |
![]() |
![]() |
#2 |
Guest
|
emeğine sağlık can
|
![]() |
![]() |
#3 |
Sunucu Sahibi
![]() |
KULÜP KİMLİĞİ Kulüp Kimliği Beşiktaş Jimnastik Kulübü Kuruluş Tarihi 1903 Renkler Siyah - Beyaz Kuruluş İsmi Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü İlk Başkanı Mehmet Şamil Bey İlk Şampiyonluk Jimnastik 1911 Futbol Şubesi Kuruluş Tarihi Ağustos 1911 Futbolda İlk Şampiyonluk 1919 Türk İdman Birliği Ligi Futbol Liglerine İlk Katılış 1919 AMBLEM ![]() İlk tescil edilen ve Ay-Yıldızlı armayı göğsünde taşıyan ilk Kulüp’tür. Atletizm Basketbol Bedensel Engelliler Boks Briç Futbol Güreş Hentbol Jimnastik Kürek Masa Tenisi Satranç Voleybol YAPILMIŞ SPORLAR Bilardo Binicilik Bisiklet Eskrim Halat Çekme Halter Hokey Judo Okçuluk Su Sporları
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Sunucu Sahibi
![]() |
BJK Kurumsal Değerleri
ŞEREFİMİZLE OYNARIZ
HAKKIMIZLA KAZANIRIZ
HALKIN TAKIMIYIZ
ÖZÜMÜZDEN GÜÇ ALIRIZ
TUTKUYLA BAĞLIYIZ
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Sunucu Sahibi
![]() |
BEŞİKTAŞ JİMNASTİK KULÜBÜ DERNEĞİ TÜZÜĞÜ
BİRİNCİ BÖLÜM DERNEĞİN ADI, KURUCULARI, KURULUŞ TARİHİ, MERKEZİ, RENKLERİ, BAYRAĞI, ARMASI VE AMACI, Derneğin Adı Madde 1. Derneğin adı, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'dür. Kısa adı BJK’dır. Bu tüzükte Kulüp olarak anılacaktır. Kurucular ve Kuruluş Tarihi Madde 2. Beşiktaş Jimnastik Kulübü; Muhittin Paşa (AKYÜZ) – Emekli Asker ve Diplomat Cami BAYKURT – Fizan Eski Milletvekili Mazhar KAZANCI – Emekli Albay Fuat BALKAN – Edirne Eski Milletvekili Mehmet Ali FETGERİ – Yazar, Öğretmen Ahmet FETGERİ – Emekli Albay Refik BEY – Öğretmen Behçet ASAL tarafından, 19.03.1903 tarihinde kurulmuştur. Merkezi Madde 3. Kulübün merkezi İstanbul'dadır. Adresi, Vişnezade Mahallesi, Kadırgalar Caddesi, No:1 Posta Kodu 34357, Beşiktaş/İstanbul'dur. Şubesi yoktur. Renkleri, Bayrağı ve Arması Madde 4. Kulübün temsil renkleri siyah ve beyazdır. Gerektiğinde yedek rengi kırmızıdır. Kulübün bayrağı, boyu eninin bir buçuk katı olan eşit ende ve yatay yönde, ikisi üst ve alt kenarda, birisi ortada siyah ile iki beyaz şerit ve sol üst köşesinde bayrak büyüklüğünün 1/8'ine eşit Türk Bayrağı'nı içerir. Kulübün arması (rozeti) ortada ay yıldızı yukarı bakan Türk Bayrağı, üstünde siyah zemine isabet eden beyaz, beyaz zemine isabet eden siyah olmak üzere BJK ve bayrağın altında 1903 yılı bulunan yukarıdaki tarife uygun üç siyah, iki beyaz dikey çizgiden oluşan, aynı oranda değişik ölçülerde yapılan armadır (rozettir). Kulüp, yukarıdaki paragrafta yazılı anlatıma uygun armasının (rozetin) üzerine kanatları açık haldeki kartal şekli olan tescilli markasını da ikinci bir arma (rozet) olarak kullanabilir. Amaç ve Faaliyetler Madde 5. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, bir spor kulübüdür. Organlarındaki bütün görevler gönüllülük esası ile ücret alınmaksızın yapılır. Kulübün amaçları; Büyük Önder Atatürk'ün hedef gösterdiği doğrultuda “zeki, çevik ve ahlaklı” sporcular yetiştirmek, sporun evrensel değerleri olan sevgi, dostluk ve barış ilkeleri etrafında gençleri spora yöneltmek ve onlara spor yapma olanağı sağlamak, Türk sporunun gelişmesine ve ulusal takımların başarısına katkı sağlamak, beden eğitimi ile ilgili her türlü spor kolu ile amatörce, izin verilen spor dallarında profesyonelce uğraşmak, Beşiktaşlılık sevgisini yaymak ve tabanı genişletmek, üyelerin sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamak, üyeler ile taraftar ve sporcular arasında sevgi ve dayanışmayı geliştirmek, spor ve eğitimle ilgili her dereceden spor okulları ve diğer genel eğitim kurumları açmaktır. Bu amaçları gerçekleştirmek için; a. Her türlü spor gösterisi, sosyal ve kültürel etkinlik, maç ve yarışma düzenler. Bu faaliyetleri gerçekleştirecek amatör ve profesyonel spor dalları kurar, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen her türlü amatör ve profesyonel müsabakalara katılır. b. Taşınır ve taşınmaz mal edinir, kiralar, açık ve kapalı spor alanları, kamp ve konaklama tesisleri ile diğer sosyal amaçlı tesisler kurar ve işletir. c. Sosyal ve sportif gelişme projeleri hazırlar. Sportif alanda eğitici ve aydınlatıcı, kulübün faaliyetleri hakkında üyelere ve kamuoyuna bilgi veren, süreli yayınlar yapar. d. Ticari şirketler, yatırım ortaklıkları ve vakıflar, yardımlaşma ve dayanışma kurumları kurar veya kurulmuş ticari şirketler, yatırım ortaklıkları ve vakıflara katılır. Kurulmuş veya kurulacak olan ortaklık hisselerini halka arz yoluyla değerlendirir. e. BJK isim ve logosunun önde gelmesi koşulu ile sponsorluk anlaşmaları ve isim kullanım hakkı sözleşmeleri yapar. f. Yasaların belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde yardım ve bağış kabul eder. g. Üniversiteler dâhil olmak üzere eğitim kuruluşları ve dış ülke kulüpleri ile iş birliği yapar ve bilgi alışverişinde bulunur. h. Faaliyet gösterdiği tüm spor dallarında ulusal ve uluslararası federasyon ve benzeri üst kuruluşlara üye olur. Yurt içinde ve dışında temsilcilikler açar. i. Kulüpte spor yapmış ve sporu kulüpte bırakmış, kulübü yurt içinde ve yurt dışında başarıyla temsil etmiş, sporcu iken veya sporu bıraktıktan sonra sağlık veya başka nedenlerle zor duruma düşmüş sporcularına sahip çıkar ve gerekli desteği sağlar. j. Engelli kişilerin toplumla bütünleşmesini geliştirmek amacıyla Engelliler Şubesi kurar, spor müsabakalarına iştirak eder, bu konuda faaliyet gösteren yurt içi ve dışı kuruluşlarla işbirliğinde bulunarak, gerekli projeler oluşturur, ulusal ve uluslararası kaynak araştırarak, sağlanan kaynakları ülkemiz, kulübümüz ve engelliler yararına kullanır. k. Dernekler ve spor kulüpleriyle ilgili yasa ve yönetmeliklerin izin verdiği tüm konularda faaliyette bulunabilir. Siyaset Yasağı Madde 6. Kulüp, kesinlikle siyasetle uğraşmaz. Spor Dalları Madde 7. Kulüp, başta jimnastik ve futbol olmak üzere, Spor Genel Müdürlüğü'nce tescil edilmiş ve federasyonu bulunan spor dalları ile gelecekte ilgi görmesi beklenen spor dallarında faaliyet gösterir. İKİNCİ BÖLÜM ÜYELİK Üye Madde 8. Üye; tüzükte öngörülen koşulları yerine getirmek suretiyle, Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyeliği sıfatını kazanan kişidir. Üye Olma Madde 9. Fiil ehliyetine sahip ve 18 (on sekiz) yaşını doldurmuş, BJK sevgisi taşıyan ve kulübün değerlerine saygılı gerçek kişiler üye olabilirler. Ancak;
Üyelik Başvurusu Madde 10. Üyelik başvurusu; a. Madde 9’da belirtilen nitelikleri taşıyan ve kulübe üye olmak isteyen kişi, kulüp tarafından hazırlanan üyelik başvuru formundaki bilgileri doldurur ve 5 (beş) yılını doldurmuş 2 (iki) üye ile birlikte imzalar. Üye adayı, üyelik başvuru formunda beyan ettiği bilgilerin doğruluğunu onaylar. Ayrıca, başvurudan en fazla 3 (üç) ay önceki tarihi taşıyan noter tasdikli nüfus cüzdan suretini, ikametgâh ve adli sicil belgesini eklemek zorundadır. Üyelik başvurusu ve ekleri, bir dosya halinde kulüp Genel Sekreterliği’ne kayıt numarası ve tarih alınarak verilir. b. Yönetim Kurulu, üyelik başvuru formunu bir hafta içinde Seçme ve Sicil Kurulu’na alındı belgesi karşılığı verir. Seçme ve Sicil Kurulu, başvuru ve eklerini, tüzük hükümlerine uygun olup olmadığını araştırarak, kulüp binasında 10 (on) gün süre ile askıya çıkarır ve kulübün resmi internet sitesinde duyurur. Gerektiğinde adayla sözlü görüşme yaparak, adı geçen hakkında yapacağı inceleme sonucunu, başvurusuna karşılık olarak bildirilmek üzere 15 (on beş) gün içinde Yönetim Kurulu’na verir. Yönetim Kurulu’nun vereceği karar kesindir. Başvurular, Genel Sekreterliğe yapılan başvuru tarihinden itibaren en geç 30 (otuz) gün içinde karara bağlanır ve sonuç ilgili kişiye, kulüpte kayıtlı iletişim bilgilerine göre yapılan bildirimler yoluyla bildirilir. c. Yönetim Kurulu, üyeliğine karar verilen üye adayına bu kararla birlikte giriş ücreti ve o yıla ait aidat yükümlülüğünü 30 (otuz) gün içinde yerine getirmesini bildirir. Süresi içinde giriş ücreti ve aidat yükümlülüğünü yerine getiren üyenin dosyası, Seçme ve Sicil Kurulu’na gönderilir ve kayıt defterine işlenir. d. Üyelik başvuruları; biri 01 Mart – 31 Mayıs, diğeri 01 Ağustos – 31 Ekim tarihleri arasında olmak üzere, iki ayrı dönemde yapılır ve değerlendirilir. e. Üyelikte 5 (beş) yılını dolduran her bir üye, 1 (bir) takvim yılı içinde en fazla 10 (on) aday üyeyi takdim edebilir. f. Kulübe büyük yararı, maddi ve manevi yardımı dokunmuş veya dokunacak, kamuoyu tarafından da bilinen ve tanınan kişilere Yönetim Kurulu’nun önerisi ve Divan Kurulu’nun uygun görmesi ile kulüp onur üyeliği verilir. Bu kişiler, Divan Kurulu’nun da doğal üyesi olup, diledikleri takdirde Divan Kurulu ve Genel Kurul toplantılarına katılabilirler. Ancak, onur üyeliği asıl üyeliğe dönüşmedikçe seçme ve seçilme hakları yoktur. g. Kulübün faaliyet gösterdiği spor dallarında en az 5 (beş) yıl lisanslı amatör sporcu olarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda kulübü temsil etmiş ve sporu kulüpte bırakmış sporcular, giriş ücretinin yarısını ödeyerek; ulusal ve uluslararası yarışmalarda, olimpiyatlarda, dünya şampiyonalarında ilk üç dereceye girenler giriş ücreti ödemeksizin kulübe üye olabilirler. Profesyonel sporcular ile sözleşmeli olarak ücret alan sporcular, giriş ücretinin tamamını öderler. h. Kulüpte en az 3 (üç) yıllık üyelik süresini dolduran üyelerin (vefat edenler dâhil), eş ve 25 (yirmi beş) yaşını doldurmamış çocukları, giriş ücretinin yarısını ödeyerek üye olabilirler. i. Yönetim Kurulu, başkanının önerisiyle bir yıl içinde 10 (on) kişiyi geçmemek kaydıyla, kamuoyunca tanınan, bilinen, toplumda üst düzey görev yapmış veya yapmakta olan ve kulübe faydalı olacağı düşünülen kişileri, giriş ücreti alınmaksızın kulübe üye yapabilir. j. Kulüp üyelerinin ödeyeceği giriş ücreti ile yıllık aidat tutarı, mevcut tutarlardan az olmamak üzere her yıl yapılan olağan veya olağanüstü İdari ve Mali Genel Kurul’da belirlenir. Aidat ödemeleri, 01 Nisan – 31 Aralık tarihleri arasında kulübün veznesine veya göstereceği bankadaki hesaba herhangi bir ödeme aracı ile yapılır. k. Yıllık aidatını ödemeyen üyeler, idari ve mali genel kurulların yapıldığı ayı takip eden ayda, Yönetim Kurulu tarafından kulübün resmi internet sayfasında ilan yoluyla ve kulüpte kayıtlı iletişim bilgilerine yapılan bildirimler ile ödemeye davet edilirler. Borcu olan üyeler, yıllık aidatın son ödeme günü olan 31 Aralık tarihine kadar, ödeme tarihinde geçerli olan yıllık aidatın 2 (iki) katını öderler. Yıllık aidatını art arda 3 (üç) yıl ödemeyenin, kulüp üyeliği kendiliğinden sona erer ve Seçme ve Sicil Kurulu’nca kaydı silinir. Üye yıllık aidat borçlarında kulüpte tutulan defter kayıtları esastır. Üye kayıt defterinde yazılı olan iletişim bilgilerini değiştiren üye, yeni iletişim bilgilerini 30 (otuz) gün içinde kulübe bildirmek zorundadır. Aksi halde üyenin kulüpte kayıtlı iletişim bilgilerine yapılan bildirimler geçerlidir. Süresinde ödenti yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin üyelikleri, başka bir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer. Üyelerin Hak ve Yükümlülükleri Madde 11. Kulüp üyeleri, işbu tüzük ve ilgili mevzuatta belirtilen esaslar çerçevesinde kulüp faaliyetlerine katılma, imkânlarından yararlanma, organlara seçme ve seçilme haklarına sahiptirler. Üyeler, tüzükte belirtilen kurallar çerçevesinde taahhüt ettikleri aidat ödentilerini ödemekle yükümlü olup, ayrıca derneğin amaçlarına uygun davranmak ve derneğe bağlılık göstermek, kulübün amaçlarına ulaşmasını zorlaştırıcı veya engelleyici davranışlardan kaçınmakla yükümlüdürler. Aidatını Yatırmayan Üyenin Üyelik Haklarından Faydalanamaması Madde 12. Yıllık aidatını 31 Aralık günü çalışma saati bitimine kadar ödemeyen üye üyelik haklarından faydalanamaz. Üyelik haklarından faydalanamayan üyeler, Genel Kurul ve Divan Kurulu toplantılarına katılamayacakları gibi, kulübün organlarına da aday olamaz, seçilemez ve kulübe ait sosyal tesislerden yararlanamazlar. Seçilmiş olan varsa, bu üyenin seçimi geçersiz sayılır. Üyelikten Çıkma Madde 13. Üyelikten çıkma, yazılı istekle olur. Bu isteğin Yönetim Kurulu Başkanlığına yapılması zorunludur. Üyelikten Çıkarılma Madde 14. Üyelikten çıkarılma, Disiplin Kurulu’nun önerisi ve Yönetim Kurulu’nun kararı ile olur. Karar, Yönetim Kurulu tarafından 15 (on beş) gün içinde ilgiliye yazılı olarak bildirilir. Üyeliğin Düşmüş Sayılması Madde 15. Üyelik için kanunda ve işbu tüzüğün 9. maddesinde aranılan nitelikleri sonradan kaybedenler ile bu niteliklere sahip olmadıkları sonradan anlaşılanlar, aidat yükümlülüğünü işbu tüzüğün 10. maddesi, (k) bendinde belirtilen usuller çerçevesinde yerine getirmeyenlerin üyelikleri kendiliğinden düşer. Ayrıca, organlara seçilme niteliklerine sahip olmadıkları sonradan anlaşılan üyelerin bu görevleri de kendiliğinden sona erer. Bu durum, ilgiliye kulüpte kayıtlı iletişim bilgileri yoluyla bildirilmek üzere, Seçme ve Sicil Kurulu tarafından Yönetim Kurulu’na iletilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ORGANLAR Kulübün Organları Madde 16. Kulübün organları, aşağıdaki kurullardan oluşur: Genel Kurul Yönetim Kurulu Denetim Kurulu Divan Kurulu Disiplin Kurulu Seçme ve Sicil Kurulu GENEL KURUL Kuruluşu Madde 17. Genel Kurul, kulübün en yetkili organıdır. Genel Kurul, yıllık aidatlarını 31 Aralık günü çalışma saati bitimine kadar kulübün veznesine veya banka hesaplarına yatırmış ve üyelikte 1 (bir) tam yılını doldurmuş üyelerden oluşur. Yıllık aidatların Kulüpten olan cari hesap alacaklarına mahsuben veya başkaları tarafından toplu olarak ödenebilmesi mümkün değildir. Toplantı Türleri Madde 18. Genel kurul 2 (iki) tür toplantı yapar: A- Olağan Genel Kurul Toplantısı 1- İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı 2- Seçimli Genel Kurul Toplantısı B- Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı A- Olağan Genel Kurul Toplantısı 1- İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı: Her yıl mayıs ayı içinde günün koşulları (fikstür, dini ve milli bayramlar vb.) dikkate alınarak, Yönetim Kurulu tarafından belirlenecek iş günleri dışındaki bir gün, yer ve saatte, uygun bir salonda yapılır. O gün çoğunluk olmazsa, yine 1 (bir) hafta sonra çoğunluk aranmaksızın, aynı yer ve saatte usulüne uygun olarak yapılır. Bu toplantıda önceki yılın kesin hesabı ve bütçe uygunluğu ile idari işler görüşülerek, Yönetim Kurulu’nun idari ve mali yönden ibra edilmesi hususu da dâhil olmak üzere ayrı ayrı karara bağlanır. Gelecek yılın bütçesi görüşülerek kabul edilir. Seçimli Genel Kurul toplantılarının olduğu yıllarda, İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı, Seçimli Genel Kurul tarihinden önceki cumartesi günü yapılır. 2- Seçimli Genel Kurul Toplantısı: İlki 2013 yılı Mayıs ayında yapılmak üzere, her 3 (üç) yılda bir, günün koşulları (fikstür, dini ve milli bayramlar vb.) dikkate alınarak, Yönetim Kurulu tarafından belirlenecek bir pazar günü, Genel Kurul Toplantısına uygun bir salonda yapılır. O gün çoğunluk olmazsa, yine 1 (bir) hafta sonra, aynı yer ve saatte usulüne uygun olarak ikinci toplantı yapılır. Bu toplantıda yalnız seçim ile uğraşılır. Başkan adaylarının programlarını ve yönetim kurullarını tanıtım konuşmaları dışında konuşma yapılamaz. B- Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı, Yönetim Kurulu veya Denetim Kurulu’nun gerekli gördüğü hallerde veya kulüp üyelerinden o yıl için Genel Kurul’a katılma hakkı olanlardan beşte birinin noterden tasdikli yazılı isteği üzerine, Yönetim Kurulu’nun çağrısı ile yapılır. Tüzüğün yeniden düzenlenmesi, maddelerinin değiştirilmesi, tüzüğe yeni hükümler konulması, kulübün feshine karar verilmesi, yalnız olağanüstü toplantılarda görüşülüp karara bağlanır. Ayrıca, tüzük ve fesih toplantıları için Dernekler Yönetmeliği ve ilgili mevzuata uygun çağrı yöntemi uygulanır. Olağanüstü Genel Kurul toplantılarına, o yıl için Olağan Genel Kurul toplantılarına katılma hakkı olan üyeler ile 31 Aralık tarihine kadar aidatlarını yatırmamış olmasına rağmen Olağanüstü Genel Kurul ilk toplantı tarihinden en geç 30 (otuz) gün öncesine kadar aidatlarını cezalı olarak yatırmış olan üyeler katılabilirler. Çağrı Usulü ve Toplantı Yeter Sayısı Madde 19. Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul toplantıları, kulüp merkezinin bulunduğu İstanbul ilinde yapılır. Bu toplantılar, yapılacağı günden en az 15 (on beş) gün önce yeri, saati ve gündemi belirtilmek sureti ile Türkiye genelinde tirajı yüksek olan gazetelerden birinin Türkiye baskısında ve kulübün resmi internet sitesinde ilan edilir. Bu ilanda, birinci toplantıda salt çoğunluk sağlanamazsa Genel Kurul’un bir hafta sonra yine günü, yeri ve saati belirtilerek ve çoğunluk aranmaksızın toplanacağı yazılır. Bu ikinci toplantıya katılan üye sayısı, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üye tam sayısı toplamının 2 (iki) katından az olamaz. Seçim, tüzük ve fesih ile ilgili olağanüstü toplantılar için yapılacak çağrılar, Dernekler Yönetmeliği ve ilgili mevzuata uygun olarak 15 (on beş) gün önceden yapılır. Genel Kurul Katılım Listesinin Hazırlanması Madde 20. Genel Kurul Toplantısına katılma hakkı olan üyelerin, kulüp sicil numarasına göre yazılmış üye listesi, birinci toplantı tarihinden 15 (on beş) gün önce Seçme ve Sicil Kurulu’nca hazırlanır. Hazırlanan liste, Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter ile Seçme ve Sicil Kurulu Başkanı tarafından ortaklaşa imzalanarak askıya çıkarılır ve bir örneği Divan Başkanlık Kurulu’na verilir. Ayrıca, Seçme ve Sicil Kurulu’nca yine bu süre içerisinde giriş kartları hazırlanır. Aktif amatör ve profesyonel sporcular, dernekte ve derneğin doğrudan veya dolaylı hissedarı olduğu şirketlerde her ne ad altında olursa olsun ücretli çalışanlar, derneğe veya derneğin doğrudan veya dolaylı hissedarı olduğu şirketlere niteliği ne olursa olsun borcu olanlar, üyelik yükümlülüklerini yerine getirmiş olsalar dahi bu vasıfları devam ettiği sürece, Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul toplantılarına katılamaz ve oy kullanamazlar. Bu durumda olan üyelerin listesi, Yönetim Kurulu tarafından hazırlanarak, şubat ayının son gününe kadar Divan Başkanlık Kurulu’na ve Seçme ve Sicil Kurulu’na bildirilir. Genel Kurul Toplantısına Giriş ve Toplantının Açılışı Madde 21. Genel Kurul ilanda belirtilen yer ve saatte toplanır. Genel Kurul’a katılma hakkı olan üyeler, toplantı günü üye kimlik kartı ile nüfus cüzdanı veya resmi makamlardan verilmiş resimli hüviyetlerini Divan Başkanlık Kurulu’nca seçilen görevlilere gösterip, Seçme ve Sicil Kurulu tarafından düzenlenen listelerde adlarının karşısını imzalayarak giriş kartlarını alırlar ve toplantı salonuna girerler. Giriş kartları dağıtımında, başkan adayları isterlerse birer gözlemci bulundurabilirler. Toplantı için aranan çoğunluğun bulunduğu, Divan Başkanlık Kurulu’nca seçilen görevliler tarafından bir tutanakla belirlendikten sonra, İdari ve Mali Genel Kurul toplantılarında Kulüp Başkanı veya Genel Sekreter tarafından, Seçimli Genel Kurul toplantılarında ise Divan Başkanlık Kurulu Başkanı veya bir üyesi tarafından sözü edilen tutanağa dayanılarak toplantı açılır. Genel Kurul Başkanlık Divanının Oluşturulması Madde 22. Toplantıyı açan kişi, 1 (bir) başkan, 2 (iki) başkan yardımcısı ve 2 (iki) yazmandan oluşacak Genel Kurul Başkanlık Divanı’nın oluşturulması için aday gösterilmesini ister. Önerilen aday veya adaylar arasında açık oylama ile yapılan seçimi kazanan heyet, Genel Kurul Başkanlık Divanı’nı oluşturur. Genel Kurul Başkanlık Divanı seçimi oylarının sayımı, Divan Kurulu’nca görevlendirilmiş kurul tarafından yapılır. Başkan adayları isterlerse sayım esnasında birer gözlemci bulundurabilirler. Genel Kurul Çalışmaları Madde 23. Genel Kurul Başkanlık Divanı: Konuşmaları tarafsızlık içinde yürütüp, gerekli göreceği önlemleri almaya ve ilgililere aldırmaya, toplantının düzenini bozanlara uyarıda bulunmaya, tekrarlanması halinde bu kişileri toplantı salonundan çıkartmaya, toplantı tutanaklarını tutmaya, söz vermede ve söz istemede sıraya uyulmasını sağlamaya, ayrıca toplantının sonunda tutanakları imzalamaya ve birer örneklerini ertesi gün Yönetim Kurulu ve Divan Başkanlık Kurulu’na vermeye, Organlara seçilmiş olan üyelere 1 (bir) hafta içinde seçim sonuçlarını yazılı olarak bildirmeye yetkili ve görevlidir. Divan Başkanlık Kurulu da yeni seçilen Yönetim Kurulu ile eski Yönetim Kurulu arasında yapılması zorunlu devir ve teslim için bu yazılı bildirimden sonra, en geç 5 (beş) iş günü içinde, günü ve saati belirtmek suretiyle tarafları kulüp merkezinde toplantıya çağırmaya yetkili olduğu gibi, her iki kurulun başkan ve üyeleri de topluca bu çağrıya uymak zorundadırlar. Kulüp Yönetim Kurulu, Dernekler Yasası’na uygun olarak organlara seçilenleri yasal sürede kulüp merkezinin bulunduğu mülki amirliğe yazı ile bildirmek zorundadır. Genel Kurul’da alınan kararlar, Yönetim Kurulu tarafından kulüp merkezinde asılır ve kulübün resmi internet sitesinde yayımlanarak üyelerin bilgisine sunulur. Gündeme Madde Eklenmesi ve Konuşmaların Sınırlandırılması Madde 24. Genel Kurul Başkanlık Divanı oluştuktan sonra Başkan, gündemi Genel Kurul’a açıklar. Genel Kurul üyelerinin onda birinin gündeme madde eklenmesi yolundaki isteklerinin gündemin başkanlıkça bilgiye sunulduğu sırada yazılı olarak yapılması ve karara bağlanması zorunludur. Bu hüküm, dilekler maddesi için de geçerlidir. Ancak Olağanüstü İdari ve Mali Genel Kurul toplantılarında gündeme madde ilave edilemez. Gündem maddeleri görüşülüp karara bağlanır. Görüşülen madde için söz alan üyelerin konuşma hakları saklı kalmak koşulu ile Genel Kurul o maddenin görüşülmesinin yeterliliğine karar verebilir ve konuşma süresini 10 (on) dakikadan az olmamak üzere kısıtlayabilir. Oylama Madde 25. Seçimler, kapalı oy ve açık sayımla yapılır. Seçime katılacak Genel Kurul üyeleri, Divan Başkanlık Kurulu tarafından tespit edilecek yeterli sayıdaki sandıkta ve yine Divan Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen en az 3 (üç) kişiden oluşan sandık kurullarının önünde kimlik kontrolünden sonra ve seçmen listelerinde isimlerinin yanına imzalarını atarak oylarını kullanırlar. Her üye, oyunu bizzat kullanmak zorundadır. Üyeler, kulüp ile kendisi, eşi, üst soyu, alt soyu arasındaki bir hukuki işlem veya uyuşmazlık konusunda alınması gereken kararlara katılamaz ve oy kullanamazlar. Genel Kurul Toplantısına, giriş hakkı olanların dışında kimse giremez. Seçimli Genel Kurul’da oy kullanma süresi saat 17.00’de sona erer. Ancak, sandık başında bulunanların oy kullanmaları sağlanır. Divan Başkanlık Kurulu’nca seçimden önce belirlenecek teknolojik olanaklardan yararlanarak yapılacak oy kullanımı ve sayımı, başkan adaylarının önceden yapacağı protokol ile belirlenebilir. Aksine bir düzenleme olmayan durumlarda Genel Kurul, oylamaya katılan üyelerin yarıdan bir fazlasının oyu ile karar alır. Yönetim Kurulu Üyelerinin Oylamaya Katılamayacağı Madde 26. İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı açıldığında, Yönetim Kurulu üyeleri topluca Başkanlık Divanı’na yakın bir yere oturur ve ibra oylaması sonuçlanıncaya kadar Genel Kurul üyeleri arasına giremezler ve oylamaya katılamazlar. Kendi dönemi dışında kalan dönemlerdeki yönetim kurulunun idari ve mali yönlerden ibrası esnasında yönetim kurulu üyeleri isterlerse salona inip oylamaya katılabilirler. İnmedikleri takdirde oylamaya katılamazlar. Oyların Sayımı Madde 27. Oyların sayımı, Divan Başkanlık Kurulu ile Genel Kurul Başkanlık Divanı tarafından ortaklaşa yapılır. Başkan adayları dilerlerse oy kullanımı ve sayımında, o genel kurula katılma hakkı bulunan birer gözlemci bulundurabilirler. Oyların sayımına öncelikle, Başkan ve Yönetim Kurulu seçimi için oy kullanılan sandıklardan başlanır. Başkan, Yönetim Kurulu ve tüm kurullar için oy sayım işlemine ara verilmeksizin, bitirilinceye kadar devam edilir. Genel Kurul’un Görev ve Yetkileri Madde 28. Genel Kurulun görev ve yetkileri şunlardır: a. Kulüp Başkanı’nı ve Yönetim Kurulu üyelerini seçmek. b. Kulübün diğer organlarını seçmek. c. Kulüp tüzüğünü değiştirmek. d. Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Divan Kurulu raporlarını görüşmek. e. Kulübün Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre hazırlanmış yıllık konsolide finansal tablolarını ve bunlara ilişkin bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan denetim raporlarını incelemek ve görüşmek. f. Kulübün doğrudan veya dolaylı olarak pay sahibi olduğu şirketlere ilişkin Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre hazırlanmış bireysel ve konsolide finansal tablolarından mevzuat çerçevesinde açıklanabilir olanlarını ve bunlara ilişkin bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan denetim raporlarının sonuç kısmını incelemek ve görüşmek. g. Yönetim Kurulu’nun idari ve mali yönden ibrasını ayrı ayrı görüşerek karara bağlamak. h. Yönetim Kurulu’nca hazırlanan bütçeyi görüşerek, aynen veya değiştirerek kabul etmek. i. Gerektiğinde komisyonlar kurmak ve görevlendirmek, bu komisyonlardan çıkacak raporları görüşüp karara bağlamak. j. Kulüp için gerekli taşınmaz malların satın alınması veya kulüp malı taşınmaz malların satılması, kulübe kamu kuruluşları tarafından süreli olarak tahsis edilmiş bulunan taşınır veya taşınmaz malların emsal kira bedelleri ile kiraya verilmesi hariç, işletilmesi veya işletilmeye verilmesi hususunda Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Genel Kurul tarafından verilecek bu yetki, Yönetim Kurulu’nun görev süresi ile sınırlıdır. k. Emsal kira bedelleri ile kiraya verilmesi hariç, taşınmaz malların üzerinde ayni veya şahsi haklar ve mükellefiyetler tesisi konusunda Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Genel Kurul tarafından verilecek bu yetki, Yönetim Kurulu’nun görev süresi ile sınırlıdır. l. Kulübün sahibi veya hâkim hissedarı olduğu şirketlerdeki hisse oranı yüzde % 51’in altına düşmemek kaydıyla; halka açılması veya halka açıklık oranın değiştirilmesi konusunda karar almak ve bu kararların uygulanması için Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Genel Kurul tarafından verilecek bu yetki, Yönetim Kurulu’nun görev süresi ile sınırlıdır. m. Yönetim Kurulu’nun talebi halinde, kulübün veya kulübün ortağı olduğu şirketlerin yeni şirketler kurması, kurulmuş şirketlere ortak olması konusunda Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Genel Kurul tarafından verilecek bu yetki, Yönetim Kurulu’nun görev süresi ile sınırlıdır. n. Kulübün uluslararası faaliyette ve işbirliğinde bulunması, yurt dışındaki dernek veya kuruluşlara üye olarak katılması veya bu kuruluşlardan ayrılması konusunda Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Genel Kurul tarafından verilecek bu yetki, Yönetim Kurulu’nun görev süresi ile sınırlıdır. o. Disiplin Kurulu tarafından verilen kesin çıkarma cezasına karşı yapılan itiraz üzerine, kararı onaylamak veya bir kez daha görüşülmek üzere, dosyayı ilgili kurula iade etmek. p. Kulübün amaçlarına uygun vakıf kurulması konusunda Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Dernek taşınmazlarının kurulan vakfa devredilmesi hususunda karar almak. Derneğin kurduğu veya kuracağı vakıflar eliyle orta ve yüksek öğretim kurumlarının kurulması ile kuruluş esas ve usullerinin tespiti hususlarında Yönetim Kurulu’na yetki vermek. Genel Kurul tarafından verilecek bu yetki, Yönetim Kurulu’nun görev süresi ile sınırlıdır. r. Mevzuatta ve kulüp tüzüğünde Genel Kurul tarafından yapılması belirtilen diğer görevleri yerine getirmek. s. Kulübün feshine karar vermek. t. Kulübün federasyonlara katılması veya ayrılması konusunda karar vermek. u. Bütçenin yüzde onunu aşan borçlanmalarda yönetim kuruluna yetki vermek, DİVAN KURULU Kuruluşu Madde 29. Divan Kurulu aşağıda belirtilen üyelerden oluşur. a. İşbu tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten önce Divan Kurulu üyesi olanlar. b. Seçme ve Sicil Kurulu tarafından tüzüğün 50. maddesi (c) bendi uyarınca belirlenmiş, kulüp üyeliğinde 25 (yirmibeş) yılını doldurmuş üyeler. c. Seçme ve Sicil Kurulu tarafından tüzüğün 50. maddesi (d) bendi uyarınca belirlenmiş, en az 1 dönem Kulüp Başkanlığı veya Yönetim Kurulu Üyeliği yapanlar ile en az 1 dönem Disiplin Kurulu Başkanlığı, Denetim Kurulu Başkanlığı veya Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığı yapmış ve aynı zamanda kulüp üyeliğinde 10 (on) yılını doldurmuş üyeler. d. Onur üyeleri. Divan Kurulu’nun Görev ve Yetkileri Madde 30. Kulübün bir danışma ve aynı zamanda tüzükte yetki verilen durumlarda karar ve iç denetim organı olan Divan Kurulu’nun görev ve yetkileri şunlardır: a. Yönetim Kurulu’nun 3 (üç) ayda bir vereceği, mevzuat çerçevesinde açıklanabilir çalışma raporu ile bağımsız denetim şirketinin ilgili döneme ait denetim raporu özetini, konsolide hesap vaziyetini, denetim kurulu raporu ile birlikte incelemek ve görüş bildirmek. b. İncelemeyi gerektiren konularda komisyon kurmak, verilecek raporları karara bağlayıp Yönetim Kurulu’na bildirmek. c. Seçimli Genel Kurul toplantılarından önce, Yönetim Kurulu dışındaki kulübün diğer organlarında görev alacak adayları işbu tüzük hükümleri çerçevesinde belirlemek ve Genel Kurul’a sunmak. d. Kurullar tarafından tüzüğe uygun olarak hazırlanacak yönetmelikleri aynen veya değiştirerek onaylamak. e. Tüzüğün veya bazı maddelerinin değiştirilmesi konusunda çalışmalar yapmak ve Yönetim Kurulu’na öneride bulunmak. f. Yönetim Kurulu’nun onur üyeliği konusunda getireceği teklifleri incelemek ve karara bağlamak. g. Başkanlık Kurulu başkan ve üyelerini seçmek. h. Divan Kurulu’nca Yönetim Kurulu ve diğer kurullardan istenen bilgi ve belgeler, en geç 30 (otuz) gün içinde Divan Başkanlık Kurulu’na verilir. Divan Kurulu’nun Çalışmaları Madde 31. Divan Kurulu aşağıdaki esaslara göre çalışmalarını sürdürür: a. Divan Kurulu; Şubat, Ağustos ve Kasım ayları içerisinde, Divan Başkanlık Kurulu’nun belirleyeceği gün ve saatte, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu’nun da katılımı ile olağan toplanır. Ayrıca, Divan Başkanlık Kurulu’nun gerekli gördüğü durumlarda, Divan Kurulu üyelerinden onda birinin yazılı isteği, Yönetim Kurulu veya Denetim Kurulu’nun talep etmesi durumunda olağanüstü toplantı yapar. b. Divan Kurulu toplantılarında görüşülecek konuları kapsayan gündem, Divan Başkanlık Kurulu’nca toplantıdan 10 (on) gün önce üyelere gönderilir. Toplantı açılınca gündem, Başkan tarafından okunur. Divan Kurulu, toplantıda bulunan üyelerin onda birinin yazılı isteği üzerine gündeme madde ekleyebilir. Divan Başkanlık Kurulu resen veya diğer organların istemi üzerine veya toplantıya katılan üyelerin onda birinin yazılı isteğiyle toplantının gizli yapılması kararını alabilir. c. Divan Başkanı toplantıda bulunmadığı zaman İkinci Başkan, o da bulunmazsa Divan Başkanlık Kurulu’nun en yaşlı üyesi toplantıyı yönetir. d. Divan Başkanı, Divan Kurulu’na bir öneride bulunacağı ve bunu savunacağı veya Divan Kurulu üyeleri tarafından şahsı ve uygulamaları hakkında ileri sürülecek görüşlere cevap vereceği veya kendisini savunacağı zaman, Başkanlık görevini İkinci Başkan’a bırakarak, o konunun görüşülmesi sonuçlanıncaya kadar bir üye olarak görüşmelere katılır. Görüşülen konu İkinci Başkan’ı da ilgilendirdiği takdirde, görevi (c) bendi uyarınca seçilecek geçici başkana bırakarak üyeler arasına katılır. e. Divan Kurulu çalışmalarına, Yönetim ve Denetim kurulları dışında diğer organların başkanları da davet edilir, ancak oylamalara katılamazlar. f. Divan Kurulu’nun çalışma esas ve usulleri, Divan Başkanlık Kurulu’nca hazırlanacak ve Divan Kurulu tarafından kabul edilen yönetmelikle belirlenir. Bu yönetmelikler Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara burada tarifi yapılan görev ve sorumlulukların dışında yeni bir görev ve sorumluluk yükleyemez. Divan Başkanlık Kurulu Madde 32. Divan Kurulu, Olağan Seçimli Genel Kurul’dan sonra yapacağı ilk toplantıda 33. maddede belirtilen usul ile 1 (bir) başkan, 4 (dört) asıl ve 2 (iki) yedek üyeden oluşan Başkanlık Kurulu için seçim yapar. Başkanlık Kurulu, kendi içinde görev bölümü yaparak 1 (bir) İkinci Başkan ve 1 (bir) Genel Sekreter seçer ve seçim sonucunu Divan Kurulu’na sözlü, kulüp Yönetim Kurulu Başkanlığına yazılı olarak bildirir. Divan Başkanlık Kurulu Başkanı, Divan Kurulu’nun da başkanıdır. Divan Başkanlık Kurulu Başkanı’nın görev yapamaz hale gelmesi veya istifa etmesi durumunda, Divan Kurulu 1 (bir) ay içinde olağanüstü toplanarak, yeni Divan Başkanlık Kurulu seçimini yapar. Ancak, Divan Başkanlık Kurulu seçimine 6 (altı) aydan kısa bir süre varsa, bu durumda İkinci Başkan görevi tamamlar. Divan Başkanlık Kurulu Seçimi Madde 33. Seçim toplantısında, mevcut Divan Başkanlık Kurulu Başkanı tarafından toplantı açıldıktan sonra, toplantıyı idare etmek ve seçimi yapmak üzere 1 (bir) başkan, 2 (iki) başkan yardımcısı ve 2 (iki) yazmandan oluşan, Genel Kurul Başkanlık Divanı seçimi yapılır ve gündemin görüşülmesine geçilir. a. Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığına aday olanlar, seçim toplantısından 3 (üç) gün önce, saat 17.00’ye kadar üyelerin isimlerini gösteren bir liste ile Divan Başkanlık Kurulu’na başvurarak seçime katılırlar. Başkan adaylarının verecekleri listelerde, isim ve sıra değişikliği yapılamaz. b. Birden fazla aday olması durumunda, adaylar seçim toplantısından 2 (iki) gün önce Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığına başvurarak, seçimde uygulanacak yöntemleri bir protokolle belirler ve bu protokol seçim günü seçilecek Genel Kurul Başkanlık Divanı’na uygulanması için verilir. c. Divan Başkanlık Kurulu seçimleri gizli oy açık sayım şeklinde yapılır. d. Divan Başkanlık Kurulu Başkanı ve üyeleri Kulüp Başkanlığına veya Kulüp Yönetim Kurulu üyeliğine aday olmak istedikleri takdirde, 1 (bir) ay önceden istifa ederler. Bu durumda, Divan Başkanlık Kurulu üyelerinin yedekler dahil dört sayısının altına inmesi halinde, Divan Kurulu’nun en eski divan sicil numarasına sahip üyeleri ile Divan Başkanlık Kurulu 7 (yedi) kişiye tamamlanır. Kendi arasında yapacağı görev dağılımı ile görevini sürdürür. Divan Başkanlık Kurulu’nun Görevleri Madde 34. Divan Başkanlık Kurulu’nun görevleri şunlardır: a. Divan Kurulu’nu temsil etmek ve kararlarını uygulamak. b. Divan Kurulu’nun çalışma gündemini hazırlamak. c. Kulübün İdari ve Mali, Seçimli Genel kurulları ile Olağanüstü Genel kurullarının hazırlık çalışmaları da dahil, tam bir tarafsızlık, ciddiyet ve güven ortamı içinde yapılmasına yönelik çalışmaları yapmak ve gerekli önlemleri almak. d. Gerekli gördüğü hallerde, yapılmış ve yapılacak işler hakkında görüş ve önerilerde bulunmak, incelemesi gereken konularda komisyonlar kurarak sonuçlarını Divan Kurulu’nun bilgi ve onayına sunmak. e. Organlar arasındaki ilişkileri düzenlemek ve gerekli önerilerde bulunmak. f. Tüzüğü yorumlamak ve uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlıkları, başvurulması halinde, karara bağlamak. g. Divan Kurulu’nun ve diğer organların çalışmaları hakkında Genel Kurul’a sunulmak üzere rapor hazırlamak ve önerilerde bulunmak. h. Aralık ayının son gününde yıllık aidatlarını ödeyen üyelerin aidat makbuzlarını inceleyip, son makbuz sayfasını kapatarak bunu bir tutanakla belirlemek ve bankaya yatırılmış aidatlar için uygun miktarda aidat makbuzunu, ayrı bir tutanakla Seçme ve Sicil Kurulu’na vermek. i. İşbu tüzüğün 36/c maddesi hariç, Yönetim Kurulu görevi bırakır veya boşalmalar nedeniyle üye tam sayısının yarısının altına düşerse yeni Başkan ve Yönetim Kurulu seçilinceye kadar bu görevi Başkan’la birlikte üstlenmek ve gündelik zorunlu idari ve mali işleri yürütmek. j. Divan Kurulu toplantılarında yapılan konuşmalara ilişkin tutanakları tanzim etmek ve isteyen üyelerin bilgisi için arşivlemek. YÖNETİM KURULU Oluşumu ve Seçimi Madde 35. Yönetim Kurulu 1 (bir) başkan, 8 (sekiz) asıl ve 5 (beş) yedek üyeden oluşur. Yönetim Kurulu asıl ve yedek üyesi olabilmek için Genel Kurul’a katılabilme şartlarına haiz olmak gerekir. Başkan ve Yönetim Kurulu, Seçimli Genel Kurul tarafından 3 (üç) yıl için seçilir. Aynı kişi kesintisiz en fazla 3 (üç) dönem (9 yıl) başkan olarak seçilebilir. Ancak, bir tam seçim dönemi (üç yıl) ara veren kimseler aynı göreve tekrar aday olabilirler. 3 (üç) dönemi (9 yıl) dolduran Başkan’ın başkanlığı, otomatik olarak kendiliğinden son bulur. Başkan adayı olabilmek için Genel Kurul üyeliğinde 5 (beş) yıllık sürenin doldurmuş olması ve Genel Kurul’a katılma hakkına sahip en az 250 (iki yüz elli) üyenin adaylık başvurusunda, bulunacak kişiyi Divan Başkanlık Kurulu’na yazılı olarak önermesi gerekir. Öneren üyelerin adı, soyadı ve sicil numaraları dilekçeye eklenir ve bu bilgiler, Divan Başkanlık Kurulu tarafından kontrol edilir. a. Başkan adaylarının seçim için düzenleyecekleri listeye: Başkan adayı olarak kendi adı, soyadı ve kısa özgeçmişini, Yönetim Kurulu üyeleri başlığı altında 8 (sekiz) üyenin adı, soyadı ve kısa özgeçmişlerini, Yönetim Kurulu yedek üyeleri başlığı altında 5 (beş) yedek üyenin adı, soyadı ve kısa özgeçmişlerini, yazar ve listeyi imzaladıktan sonra seçimden 3 (üç) gün önce, saat 17.00’ye kadar imza ve mühür karşılığında Kulüp Divan Başkanlık Kurulu’na verir. Verilen liste, istenirse başkan adayları tarafından kamuoyuna açıklanır. Bu süre içinde yukarıda şekli ve içeriği belirtilmiş olan listelerini Divan Başkanlık Kurulu’na vermemiş olan adaylar seçime katılamazlar. b. Seçimli Genel Kurul ilan edildiği ilk toplantıda yapılmadığı takdirde, Kulüp Başkan adayları Divan Başkanlık Kurulu’na verdikleri aday listelerini, ikinci Seçimli Genel Kurul Toplantısından 3 (üç) gün önce saat 17.00’ye kadar değiştirebilirler. Söz konusu liste, Divan Başkanlık Kurulu başkanınca kamuoyuna açıklanır. c. Divan Başkanlık Kurulu kendisine verilen bu listeleri her başkan adayı için ayrı bir renkte olmak üzere bastırır ve görevlendireceği kişiler eliyle ve mühürlü birer zarfla birlikte sandık başında Genel Kurul üyelerine verilmesini sağlar. d. Seçim bittikten sonra oyların sayımı, Genel Kurul Başkanlık Divanı ile Divan Başkanlık Kurulu tarafından ortaklaşa yapılır ve sonuç tutanakla belirlenir. e. Genel sayımda seçim sandığından çıkan zarf miktarı toplantıya katılan üyelerin sayısından çok olursa, fazla zarflar açılmadan yok edilir. Sayım sonucu hangi başkan adayının listesi diğerlerinden çoksa, o listede adları yazılı olan kişiler, listede gösterildikleri yere seçilmiş olurlar. Genel Kurul üyeleri tarafından listelerde yapılan silintiler, asıl ve yedek üyeler arasındaki değişiklikler, sonucu değiştirmez. Eklenen isimler dikkate alınmaz ve listenin geçersiz sayılmasına neden olmaz. Bir zarfın içinde aynı başkana ait birden fazla liste çıkarsa bir tanesi geçerli sayılır, diğerleri imha edilir. Bir zarfın içinden ayrı ayrı listeler çıktığı takdirde bunların tümü geçersiz sayılır. Yönetim Kurulu’nun Görev Dağılımı ve Çalışmaları Madde 36. Yönetim Kurulu seçimden sonra yapacağı ilk toplantıda, başkanın önereceği asıl üyeler arasından 1 (bir) İkinci Başkan ve 2 (iki) Asbaşkan, 1 (bir) Genel Sekreter, 1(bir) Sayman üye ile ihtiyaç duyulan alanlarda yeterli sayıda komite ve başkanını seçer. Asbaşkanlar Başkan tarafından, Başkan ve İkinci Başkan’a destek amaçlı olarak farklı alanlarda görevlendirilir. Gerektiğinde Yönetim Kurulu içerisindeki görev dağılımı aynı yöntemle değiştirilebilir. a. Yönetim Kurulu en az 15 (on beş) günde bir Başkan, İkinci Başkan veya Genel Sekreterin başkanlığında toplanır. Yönetim Kurulu toplantılarında kararlar oy çokluğu ile alınır. Özrü olmadan arka arkaya 3 (üç) toplantıya katılmayan üyenin üyeliği, Yönetim Kurulu kararıyla düşer. Yönetim Kurulu’nun yedek üyeleri davet edildikleri takdirde toplantılara katılabilir, ancak oy kullanamazlar. b. Yönetim Kurulu üyeliğinden çekilme yazılı olarak yapılır. Çekilme, Yönetim Kurulu’nun ilk oturumunda gündemin ilk maddesine konur. Bu madde görüşülmeden ve karara bağlanmadan gündemin diğer maddelerinin görüşülmesine geçilemez. Bundan sonraki ilk oturumda yedek üyelerden biri Başkan tarafından listedeki sıraya bakılmaksızın asıl üyeliğe getirilir. c. Kulüp Başkanlığı herhangi bir nedenle boşalırsa; Bir sonraki Olağan Seçimli Genel Kurul tarihine 6 (altı) aydan daha fazla bir süre kalmışsa, tüzük hükümlerine göre 30 (otuz) gün içinde Başkan ve Yönetim Kurulunun seçimi için yeni bir Olağanüstü Seçimli Genel Kurul yapılır. Bu durumda Olağanüstü Seçimli Genel Kurul tarihine kadar mevcut Yönetim Kurulu, İkinci Başkan yönetiminde görevine devam eder. Bu seçimle göreve gelen Bakan ve Yönetim Kurulu Üyelerinin görev süresi olağan seçimli genel kurul tarihine kadardır. Olağan Seçimli Genel Kurul tarihine 6 (altı) aydan daha az bir süre kalması durumunda ise mevcut Yönetim Kurulu, İkinci Başkan yönetiminde görev süresi sonuna kadar görevine devam eder. Bu bendde belirtilen altı aylık süre mayıs ayının son pazar gününden geriye saymak suretiyle hesaplanır. d. Yönetim Kurulu üyeliklerinin boşalması ve yedek üyelerin katılımı ile Yönetim Kurulu toplantı çoğunluğunun sağlanamaması halinde, Yönetim Kurulu düşmüş sayılır. Bu durumda, bir sonraki olağan seçimli genel kurul tarihine 6 (altı) aydan daha fazla bir süre kalmışşsa tüzüğün 34. maddesi (i) bendine göre Divan Başkanlık Kurulu üyeleri Başkan’la birlikte yeni Başkan ve Yönetim Kurulu seçilinceye kadar bu görevi üstlenir ve 30 (otuz) gün içinde olağanüstü seçim yapılır. Bu seçimle göreve gelen Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin görev süresi olağan seçimli genel kurul tarihine kadardır. Bir sonraki olağan seçimli genel kurulun 6 (altı) aydan daha az bir süre kalması durumunda ise tüzüğün 34. maddesi (i) bendine göre Divan Başkanlık Kurulu üyeleri olağan seçimli genel kurul tarihine kadar Başkan’la birlikte görevi yürütür. Bu bendde belirtilen altı aylık süre mayıs ayının son pazar gününden geriye saymak suretiyle hesaplanır. Başkan ve Yönetim Kurulu’nun Görev ve Yetkileri Başkan’ın Görev ve Yetkileri Madde 37. Kulübü ve Yönetim Kurulu’nu tüzel ve özel kişilere, adli ve idari mercilere, dairelere, meclislere ve bu tür kuruluşlara karşı temsil eder. Kulübü sorumluluk ve yükümlülük altına sokan sözleşmeleri ve anlaşmaları Yönetim Kurulundan yetki alarak tek başına yapar ve imzalar. Başkan bulunmadığında yerine İkinci Başkan veya Genel Sekreter veya Sayman Üye’den herhangi ikisinin müşterek imzasının bulunması zorunludur. Yönetim Kurulu Görev ve Yetkileri Madde 38. Yönetim Kurulu kulübün yürütme organıdır. Kanunların, kararnamelerin, tüzüklerin, yönetmeliklerin, tebliğlerin ve kulüp tüzüğünün kendisine verdiği görevleri yapar ve yetkileri kullanır. a. Kulübü temsil için Başkan bulunmadığı zamanlarda, sırasıyla İkinci Başkan veya Genel Sekreter’e veya kendi üyelerinden bir veya birkaçına yetki verir. b. Kulübün kuruluş amacına uygun sportif ve sosyal gelişme projeleri yapar. c. Genel Kurul tarafından kabul edilmiş bütçenin uygulanmasını sağlar. Kulübün gelir ve gider hesaplarına ilişkin işlemleri yapar ve gelecek döneme ait bütçeyi Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ve tüzüğün 54/a maddesinde belirtilen esaslara uygun olarak ve bir önceki yılın gerçekleşen tutarlarıyla karşılaştırmalı bir şekilde hazırlayıp Genel Kurul’a sunar. d. Kulübün kurduğu veya ortak olduğu şirketlerin idari ve mali faaliyetlerini denetler veya denetlettirir; yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak yerine getirir. e. Genel Kurul’u toplantıya çağırır ve gündemi belirler. f. Kulübün Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ile uyumlu konsolide finansal tablolarını ve bunlara ilişkin bağımsız denetim şirketi tarafından hazırlanan denetim raporunu, Genel Kurul’a sunulmak üzere yıllık Olağan İdari ve Mali Genel Kurul ilk toplantı tarihinden 15 (on beş) gün önce, isteyen kulüp üyelerinin alabileceği şekilde kulüp merkezinde hazır bulundurur. g. Genel Kurul’ca idari ve/veya mali yönden ibra edilmeme durumunda en geç 30 (otuz) gün içinde Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu toplantıya çağırır. h. Divan Kurulu toplantılarına katılır ve idari, mali ve sportif faaliyetler hakkında bilgi verir, soruları yanıtlar. Kulübün kurmuş olduğu veya pay sahibi olduğu şirketlerin üçer aylık özet faaliyet sonuçlarını, ilgili dönemi takip eden ilk Divan Kurulu Toplantısında görüşülmek üzere hazırlar. i. Üyelik başvurularını karara bağlar. j. Dernekler Kanunu’na ve tüzüğe göre aşağıda belirtilen defterlerin tutulmasını sağlar: (1)- Üye kayıt defteri, (2)- Karar defteri, (3)- Gelen giden evrak defteri, (4)- Alındı belgesi kayıt defteri, (5)- VUK’ya göre tutulması gerekli defterler, (6)- Demirbaş defteri, (7)- Müsabaka kayıt defteri, (8)- Kulüp organları ile teknik kadro kayıt defteri, (9)- Sporcu kayıt defteri, (10)- Diğer yasal defterler. k. Denetim Kurulu’nun incelemeleri sırasında görevlerini kolaylaştırıcı her türlü önlemleri alır ve istedikleri bütün belgeleri ve defterleri kendilerine verir. Hükümet yetkilileri tarafından istenilecek her türlü defter, belge ve yazıları veya dosyaları kendilerine gösterir ve gerektiğinde onaylı birer örneklerini verir. l. Sporcular hakkında ödül ve ceza yönetmeliğini hazırlar ve uygular. m. Her yıl, kulüp üyeliğinde 25 (yirmi beş) yılını doldurmuş üyelere onur belgesi ile gümüş, 50 (elli) yılını doldurmuş üyelere onur belgesi ile altın kulüp rozeti verir. Her yıl bütün spor dallarının katılımı ile bir kutlama günü ve gecesi yapar. n. Kulübün tarihini araştırır. Basın yayın organlarında kulüple ilgili yayınları takip eder. Belge ve bilgileri düzenli bir şekilde toplar ve arşivler, tarihini yazılı hale getirerek gelecek nesillere tanıtımını sağlar. o. Kulübün katıldığı tüm spor branşlarında elde edilen kupa, bayrak, flama, madalya vb. her türlü ödüllerin ve kulübe verilen hediyelerin korunaklı bir şekilde muhafaza edilmesini sağlar; bunların sergilenmesi ve gelecek nesillere tanıtılması amacıyla müze oluşturur. Hazırlanacak bir yönetmelikle müzenin çalışmalarını takip ve kontrol eder. p. Kulüp tüzüğünün ve mevzuatının kendisine verdiği diğer işleri yapar ve yetkileri kullanır. r. Yürürlülükteki 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 14. maddesi ile Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Kanunu’na dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin 18. maddesinde belirtilen Yürütme Birimi’ni görevlendirir. Yürütme Birimi’nde hizmetlerin gerektirdiği ve kulüp imkânlarının el verdiği oranda aşağıdaki görevliler bulunur: (1)- Genel Sekreter (2)- Sayman (3)- Kulüp doktoru ve sağlık personeli (4)- Tesis yöneticisi ve malzeme görevlisi (5)- Spor direktörü (6)- Genel kaptan (7)- Kaptan (8)- Teknik yönetici ve öğretici (9)- Yönetim Kurulu’nca istihdamı uygun görülen diğer personel. s. Kulüp hizmetlerinin etkin, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülebilmesi için ihtiyaç duyulan (iştirakler dahil) bütün idari, mali ve teknik personelin sayılarını, görev ve yetkilerini belirleyen bir norm kadro yönetmeliği hazırlar ve uygulamaya koyar. ş. Yönetim Kurulu, Genel Kurul’dan yetki almadan, kulübün taşınmaz mal varlıklarını rehin ettiremez, üzerlerine ipotek koyduramaz, emsal kira bedeli ile kiraya verme hariç ayni hak tesis ettiremez. t. Yıllık aidatını ödeyen üyelerin listesini 15 Ocak tarihine kadar Divan Başkanlık Kurulu ve Seçme ve Sicil Kurulu’na verir. Genel Sekreter’in Görev ve Yetkileri Madde 39. Genel Sekreter’in görev ve yetkileri şunlardır: a. Mevzuat uyarınca ve Yönetim Kurulu kararları çerçevesinde kulübün amaçladığı hizmet ve faaliyetler ile idari, mali ve teknik bütün hizmetlerin yürütülmesini sağlamakla görevli ve yetkili olup, Yönetim Kurulu’na karşı sorumludur. b. Başkan adına yazışma işlerini yürütür. Yönetim Kurulu toplantı gündemini hazırlar, toplantılara katılır ve kurulun raportörlük görevini yapar. c. Kulübe üye olmak için başvuranlar hakkındaki istek kağıdını en geç 1 (bir) hafta içinde Seçme ve Sicil Kurulu’na gönderir. Seçme ve Sicil Kurulu’nca bildirilen inceleme neticesine göre Yönetim Kurulu’nca alınacak kararı gerekçeli olarak ilgiliye en geç 30 (otuz) gün içinde yazılı olarak bildirir. d. Verilen disiplin cezalarını ilgili üyeye en geç 15 (on beş) gün içinde yazılı olarak bildirir. e. Karar defterini tutar. Yönetim Kurulu kararlarını tarih ve numara sırası ile günü gününe boş yer kalmayacak biçimde bu deftere işler, Başkan ve üyelere imzalatır. Alınan kararların imzalanmasını sağlar. f. Gelen ve giden evrak defterini tutturur. Gelen ve giden evrakı tarih ve numara sırası ile işletir. Gelen yazıların gereğinin yapılmasını, gidecek yazıların düzenlenmesini, yollanmasını, bunların suretlerinin ve gelen yazıların asıllarının ilgili dosyalara konmasını ve Genel Kurul toplantı tutanakları ile belgelerinin dosyalarında saklanmasını sağlar. g. Müsabaka kayıt defterini tutturur. Kulübün faaliyet gösterdiği dallarda ve katılacağı müsabakalarda katılan sporcuların ad ve soyadlarını, alınan sonuçları, tarih sırası ile bu deftere ayrıntılı biçimde işletir. h. Kulüp Yönetim Kurulu ve teknik kadro kayıt defterini tutturur. (1)- Kulüp Yönetim Kurulu’na seçilenlerin adlarını, soyadlarını, görevlerini; göreve seçilme ve görevin son bulma tarihlerini yazdırır. (2)- Teknik direktör, antrenör, menajer, monitör ve teknik yöneticilerin adları ve soyadları ile işe başlama ve işin son bulma tarihlerini deftere işletir. Sayman Üyenin Görev ve Yetkileri Madde 40. Sayman üye; a. Kulübün her türlü mali işlerini, Genel Kurul tarafından onaylanan yıllık bütçe ile bu tüzüğe göre düzenlenecek saymanlık yönetmeliği hükümlerine uygun olarak, Başkan ile birlikte yürütür. b. Kulübün gelirlerinin kanunlarda belirtilen alındı belgesi ile; her türlü giderlerin yasal harcama belgesi ile yapılmalarını sağlar ve bu belgeleri Başkan veya yerine imzaya yetkili üye ile birlikte imzalar. c. Saymanlığa ait bütün defter ve kayıtları kanun, kararname, tüzük, yönetmelik ve tebliğlere uygun olarak tutulmasını sağlar. d. Kulübün dönem sonu hesapları ile yeni dönem bütçesinin hazırlanmasını ve Genel Kurul’ca kabul edilen bütçenin uygulanmasını sağlar ve bütçe dışı harcamalara onay vermez. e. Kulübün tüm taşınmaz mallarıyla haklarını, taşınabilir mal ve kıymetli kağıtlarını demirbaş defterine işletir. Bunlarla ilgili evrakın korunmasını sağlar. Profesyonel ve Amatör Spor Dallarından Ayrı Ayrı Sorumlu Olan Üyelerin Görev ve Yetkileri Madde 41. Profesyonel ve amatör spor dallarından sorumlu olan üyelerin görev ve yetkileri şunlardır: a. Profesyonel ve amatör spor dallarını, ilgili yönetmelik hükümlerine göre Yönetim Kurulu adına yönetmek ve yönetimle bu dallar arasında bağlantı kurmak. b. Bu dalların çalışma programlarını, uygulamalarını Yönetim Kurulu adına gözden geçirmek, izlemek ve her türlü ihtiyaçlarını Yönetim Kurulu’na aylık raporlarla sunmak. c. Amatör spor dallarının sportif faaliyetleri hakkında Yönetim Kurulu’na ayda bir yazılı rapor vermek. DENETİM KURULU Denetim Kurulu’nun Kuruluşu ve Çalışmaları Madde 42. Denetim Kurulu, üyelikte en az 5 (beş) yılını doldurmuş ve bu süre zarfında disiplin cezası almamış; hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilimler ve emsali dallarında eğitim veren fakülte ve yüksekokullardan en az lisans seviyesinde mezun olmuş veya diğer öğretim kurumlarından lisans seviyesinde mezun olmakla beraber bu fıkrada belirtilen bilim dallarından lisansüstü seviyesinde diploma almış, idari ve mali konularda uzmanlaşmış 1 (bir) başkan , 4 (dört) asıl ve 4(dört) yedek üyeden oluşur.Başkanın, asıl üyeler ile yedek üyelerin yarısının ve 3568 sayılı kanuna göre yetki almış meslek mensubu olması zorunludur. Denetim Kurulu Başkanlığına aday olan üye, 4 (dört) asıl ve 4 (dört) yedek üyeden oluşan listesiyle Divan Başkanlık Kurulu başkanlığına başvuruda bulunur. Başvurunun ekinde başkan ve üyelerin özgeçmişleri yer alır. Denetim Kurulu başkanlığına yapılan başvuru sayısının 3 (üç)’ten fazla olması durumunda, Divan Kurulu yapacağı ön seçimle aday listesini 3 (üç)’e indirir. Denetim Kurulu, Genel Kurul tarafından gizli oyla 3 (üç) yıl için seçilir. Denetim Kurulu’nun asıl üyeleri, ilk toplantılarında görev bölümü yapar. İçlerinden birini Yazman seçer ve bunu noter tasdikli karar defterine ilk madde olarak geçirirler; seçim sonuçları Yönetim Kurulu ve Divan Başkanlık Kurulu’na bir yazı ile bildirilir. Kuruldan çekilme veya başka nedenlerle boşalma oldukça yedek üyelerden biri Denetim Kurulu başkanı tarafından listedeki sıraya bakılmaksızın asıl üyeliğe getirilir.Gerekli olduğunda Denetim Kurulu Başkanı yedek üyelerini göreve çağırır. Denetim Kurulu Görev ve Yetkileri Madde 43. Denetim Kurulu; a. Kulübün, amaç ve bu amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter hesap ve kayıtların mevzuata ve kulüp tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını, kulüp tüzüğünde tespit edilen usul ve esaslara göre 3 (üç) ayı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını, giderlerin bütçeye uygunluğunu kapsayacak şekilde bir rapor halinde Yönetim Kurulu’na sunar. b. Divan Kurulu toplantılarına katılır. İlgili döneme ilişkin denetim sonuçlarını ve bütçe uygulama sonuçlarını Divan Kurulu’na sunar ve soruları yanıtlar. Ayrıca kulübün kurmuş olduğu veya pay sahibi olduğu şirketlerin üçer aylık özet faaliyet sonuçlarına ilişkin Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan raporlar hakkında görüşlerini açıklar. c. Bütçe dönemi sonunda düzenleyeceği raporu Genel Kurul’a sunar. d. Kulübün doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettiği şirket ve kuruluşlarda, Kulüp Başkanı’nın onayı ile gerekli gördüğü her türlü denetim ve incelemeyi yapar. e. Denetim Kurulu üyelerinin talebi üzerine; her türlü bilgi, belge ve kayıtların kulüp yetkilileri tarafından gösterilmesi veya verilmesi, yönetim yerleri, müesseseler ve eklentilerine girme isteğinin yerine getirilmesi zorunludur. f. Denetim görevi ile ilgili olarak kulüp organları ile kulüp dışı daire ve kurumlar ile yazışma yapar. g. Gerekli gördüğü hallerde, Genel Kurul’u toplantıya çağırmasını Yönetim Kurulu’ndan yazı ile ister ve Divan Kurulu’na bilgi verir. h. Yapılan denetim sonucunda, kulübün mali bünyesini etkileyecek gereksiz harcamaların veya Genel Kurul’ca kabul edilmiş ve tüzük hükümlerine aykırı bütçe dışı borçlanmaların tespiti halinde, Genel Kurul’u olağanüstü toplantıya çağırmakla yükümlüdür. DİSİPLİN KURULU Disiplin Kurulu’nun Kuruluşu ve Çalışmaları Madde 44. Disiplin Kurulu, üyelikte en az 15 (on beş) yılını doldurmuş ve bu süre zarfında disiplin cezası almamış; hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarında eğitim veren fakülte ve yüksekokullardan en az lisans seviyesinde mezun olmuş veya diğer öğretim kurumlarından lisans seviyesinde mezun olmakla beraber, bu fıkrada belirtilen bilim dallarından lisansüstü seviyesinde diploma almış olan 5 (beş) üyeden oluşur. Disiplin Kurulu Başkanlığına aday olan üye, 4 (dört) asıl ve 4 (dört) yedek üyeden oluşan listesiyle Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığına başvuruda bulunur. Başvurunun ekinde başkan ve üyelerin özgeçmişleri yer alır. Listede yer alan asıl ve yedek üyelerin yarısı hukukçu olmak zorundadır. Disiplin Kurulu Başkanlığına yapılan başvuru sayısının 3 (üç)’ten fazla olması durumunda, Divan Kurulu yapacağı ön seçimle aday listesini 3 (üç)’e indirir. Disiplin Kurulu, Genel Kurul tarafından gizli oyla 3 (üç) yıl için seçilir. Disiplin Kurulu’nun asıl üyeleri, ilk toplantılarında görev bölümü yapar. İçlerinden birini Yazman seçer ve bunu karar defterine ilk madde olarak geçirirler; seçim sonuçları Yönetim Kurulu ve Divan Başkanlık Kurulu’na bir yazı ile bildirilir. Kuruldan çekilme veya başka nedenlerle boşalma oldukça (boşalan üye hukukçu ise yerine yine hukukçu olan) yedek üyelerden biri, Disiplin Kurulu başkanı tarafından listedeki sıraya bakılmaksızın asıl üyeliğe getirilir. Disiplin Kurulu en az 4 (dört) üye ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Eşitlik halinde başkanın oyu 2 (iki) oy sayılır. Disiplin Kurulu’nun Görev ve Yetkileri Madde 45. Disiplin Kurulu, üyelerin disiplin cezasını gerektiren tutum ve davranışlarına ilişkin olarak bu tüzükte belirlenen usuller çerçevesinde yapılan başvuruları değerlendirir ve Yönetim Kurulu’na öneri olarak sunulmak üzere karara bağlar.Faaliyetleri ile ilgili olarak Divan Başkanlık Kurulu’na yıllık rapor verir. Disiplin Cezaları Madde 46. Uygulanacak disiplin cezaları şunlardır: a. Uyarma: Üyenin tutum ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin kendisine yazı ile bildirilmesidir. b. Kınama: Üyeye tutum ve davranışlarında kusurlu bulunduğunun yazı ile bildirilmesidir. c. Kesin çıkarma: Kulüp üyeliğinin devamlı olarak sona erdirilmesidir. Disiplin cezası uygulanmasını gerektiren tutum ve davranışlar Madde 47. Disiplin cezası uygulanmasını gerektiren tutum ve davranışlar şunlardır: a. Üyelik onuru ile bağdaşmayan hareketlerde bulunmak, yetkisi olmadığı halde kulüp adına demeç vermek ve yayın yapmak. b. Disiplin Kurulu’nun çağrılarına mazeretsiz olarak gelmemek. İstenilen bilgi ve belgeleri vermemek veya gerçek dışı beyanda bulunmak. Bu durumda Disiplin Kurulu doğrudan soruşturma açar ve soruşturmayı sonuçlandırır. c. Kulüp tüzüğüne ve yönergelere aykırı davranmak, kulüp disiplinini bozmak, kulüp tüzel kişiliği veya üyelerinin onur ve saygınlığına zarar verici, küçük düşürücü ve benzeri davranışlarda bulunmak. d. Kulüp içinde ve dışında genel ahlaka aykırı davranışlar göstermek. e. Genel Kurul ile diğer organ ve kurulların toplantılarını engellemek, seçimlerin düzenli ve sağlıklı bir biçimde yapılmasını engelleyici söylem ve davranışlarda bulunmak. f. Seçim listelerini tahrif etmek, kesmek, okunmaz hale getirmek, üyelerin serbestçe oy kullanmalarını engellemek, eleştiri sınırları dışında kulübü küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliği taşıyan beyanlarla BJK toplumuna zarar verecek faaliyetlerde bulunmak. g. Sahte, yanıltıcı belgelerle üyelik başvurusunda bulunmak veya bu niteliklere haiz üyeleri kulübe takdim etmek. h. Başkasına ait üye kimlik kartını kullanmak, taklit ve/veya tahrif etmek. i. Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri hariç, spor müsabakaları sırasında kulübün ceza almasına neden olan, yasalara aykırı eylem ve davranışlarda bulunmak. j. Kulüp veya iştiraklerine çeşitli nedenlerden dolayı olan cari hesap borç bakiyelerini, yapılan ihtara rağmen, ihtarda belirtilen sürede ödememek. Yukarıda sayılan tutum ve davranışlardan; (a) ve (b) bentlerinde sayılan haller UYARMA, (c), (d) ve (j) bentlerinde sayılan haller KINAMA, (e), (f), (g), (h) ve (i) bentlerinde sayılan haller ise KESİN ÇIKARMA disiplin cezalarının uygulanmasını gerektirir. Uyarma ve Kınama cezası alan üyelerin, başkaca bir ceza almamak kaydı ile 5 (beş) tam yıl geçtikten sonra, Yönetim Kurulu’na yazılı olarak başvurmak koşulu ile cezası Seçme ve Sicil Kurulu tarafından sicilinden silinir. İşbu maddede belirtilen cezaları alan üyeler, kulüp organlarında görev alamazlar. k. Verilecek disiplin cezalarında hafifletici nedenlerin tespiti halinde duruma göre bir alt ceza uygulanabilir. Aynı cezayı gerektiren fiilin karardan sonra 5 (beş) yıl içinde tekrarlanması durumunda, bir üst ceza uygulanır. Kovuşturma Süreci ve Sonuçları Madde 48. Disiplin cezası uygulanmasını gerektiren tutum ve davranışlardan herhangi birinin tespiti halinde; Kulüp organları veya olay hakkında ilgili üyeler Yönetim Kurulu aracılığıyla, Yönetim Kurulu ise doğrudan Disiplin Kurulu’na başvurur. Yönetim Kurulu kendisine gelen başvuruları, görüşü ile birlikte en geç 15 (on beş) gün içinde Disiplin Kurulu’na gönderir. Bu süre içinde gönderilmeyen başvurular, başvuru sahibinin doğrudan talebi üzerine Disiplin Kurulu’nca incelemeye alınır. Disiplin Kurulu kendisine intikal eden bir şikâyet başvurusunu en geç 15 (on beş) gün içinde soruşturmaya başlar. Varsa tanıkları dinleyerek taraflardan veya kulüp organlarından talep ettiği bilgi ve belgeleri inceleyerek en geç 60 (altmış) gün içinde soruşturmayı tamamlar ve kararını açıklar. Gerekli olduğu takdirde bir kereye mahsus olmak üzere Disiplin Kurulu Başkanı’nın yazılı başvurusu üzerine Yönetim Kurulu tarafında 30 (otuz) günlük ek süre verilir. Normal süre veya ek süre içinde soruşturmayı tamamlayıp kararını açıklamayan Disiplin Kurulu Başkan ve üyeleri bir sonraki dönemde kulüp organlarına aday olamazlar. Geçici çıkarma veya çıkarma cezalarını gerektiren bir taleple disiplin kuruluna sevk edilenler hakkında tahkikatın her safhasında tedbir kararı alır ve bu kararların uygulanmasını Yönetim Kurulu’ndan talep eder. a. Savunması alınmadan, hiçbir üye hakkında disiplin cezası uygulanmaz. Disiplin Kurulu, kendisine verilen süre içinde savunmasını yapmayan üye hakkında soruşturma dosyasındaki kanıtlara göre karar verir. Disiplin Kurulu tarafından verilen karar; siciline işlenmek üzere Seçme ve Sicil Kurulu’na ve ilgili üyeye en geç 15 (on beş) gün içinde bildirilmek üzere Yönetim Kurulu’na gönderilir. b. Kesin çıkarma cezalarına karşı ilgili üye, kararın tebliğinden itibaren 1(bir) ay içinde Yönetim Kurulu’na başvurarak Genel Kurul’dan, kendisi hakkında verilen kesin çıkarma cezasının bir kez daha Disiplin Kurulu’nca gözden geçirilmesini talep edebilir. Genel Kurul, talebi reddedebilir. Bu takdirde disiplin cezası kesinleşir. Veya bir kere daha görüşülmesi için dosyayı Disiplin Kurulu’na iade edebilir. Disiplin Kurulu’nun verdiği kararda ısrar etmesi halinde, dosya aynı usulle Genel Kurul’a gelir. Genel Kurul’un vereceği karar kesindir. c. Kesinleşmemiş olsa da kesin ihraç cezası almış olanlar üyelik haklarını kullanamazlar,görevleri varsa, istifa etmiş sayılırlar. d. Bir disiplin cezası uygulanmasını gerektiren ve bu tüzüğün 46. maddesinde belirtilen eylemlerden; 1. (a), (b) ve (i) bentlerinde sayılanlar oluş tarihinden İtibaren 6 (altı) ay, 2. (c), (d), (e), (f), (g), (h) ve (j) bentlerinde sayılan eylemler, öğrenilme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl, oluş tarihinden itibaren ise 2 (iki) yıl içinde;herhangi bir disiplin kovuşturmasına konu edilmediği takdirde, disiplin cezaları bakımından zaman aşımına uğrarlar SEÇME VE SİCİL KURULU Seçme ve Sicil Kurulu’nun Kuruluşu ve Çalışmaları Madde 49. Seçme ve Sicil Kurulu, üyelikte en az 15 (on beş) yılını doldurmuş 5 (beş) üyeden oluşur. Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığına aday olan üye, 4 (dört) asıl ve 4 (dört) yedek üyeden oluşan listesiyle Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığına başvuruda bulunur. Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığına yapılan başvuru sayısının 3 (üç)’ten fazla olması durumunda, Divan Kurulu yapacağı seçimle adayları 3 (üç)’e indirir. Seçme ve Sicil Kurulu, Genel Kurul tarafından gizli oyla 3 (üç) yıl için seçilir. Seçme ve Sicil Kurulu’nun asıl üyeleri, ilk toplantılarında görev bölümü yapar. İçlerinden birini Yazman seçer ve bunu karar defterine ilk madde olarak geçirirler; seçim sonuçları Yönetim Kurulu ve Divan Başkanlık Kurulu’na bir yazı ile bildirilir. Kuruldan çekilme veya başka nedenlerle boşalma oldukça yedek üyelerden biri Seçme ve Sicil Kurulu Başkanı tarafından listedeki sıraya bakılmaksızın asıl üyeliğe getirilir. Seçme ve Sicil Kurulu Görev ve Yetkileri Madde 50. Seçme ve Sicil Kurulu; a. Üye olmak için kulübe başvuran kişinin dosyası Yönetim Kurulu’ndan geldiğinde, kurul önce aday hakkında bir şikayet olup olmadığını, adayın önceden kulüp üyeliğinden kendi isteğiyle çıkmış veya çıkarılmış olup olmadığını, kanuna ve tüzüğe göre üyeliğe alınmasında bir sakınca bulunup bulunmadığını inceler. Gerekirse adayla doğrudan sözlü görüşme yapabilir. Kurulca alınan kararlar gerekçeli olup, Yönetim Kurulu’nca verilecek karara esas teşkil etmek üzere, başvuran kişinin üyeliğe kabulünün uygun olduğu veya talebin reddi gerektiği şeklindeki görüşünü bir yazı ile Yönetim Kurulu’na bildirir. Üyelik başvurularını Madde 10, (b)’e göre askıya çıkartır. b. Yönetim Kurulu’nca bildirilen üyeliğe kabul kararını üye kayıt defterine işler. c. Her yıl 31 Aralık itibariyle kulüp üyeliğinde 25 (yirmibeş) yılını doldurmuş üyelerin listesini hazırlar Divan Başkanlık Kurulu’na ve Yönetim Kurulu’na bildirir. d. Her yıl 31 Aralık itibariyle, geçmişte Kulüp Başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği, Disiplin Kurulu Başkanlığı, Denetim Kurulu Başkanlığı veya Seçme ve Sicil Kurulu Başkanlığı yapmış ve aynı zamanda kulüp üyeliğinde 10 (on) yılını doldurmuş üyelerin listesini hazırlar; Divan Başkanlık Kurulu’na ve Yönetim Kurulu’na bildirir. e. Üye aidat kayıtlarını inceleyerek yıllık aidatını ödeyen ve Genel Kurul’a katılma hakkı olan üyelere verilmek üzere giriş kartları ile ad ve soyadları, kulüp sicil numarası yazılı ve hizalarında imza etmelerine elverişli sütun bulunan listeleri hazırlar; listeleri Genel Kurul birinci toplantı tarihinden 15 (on beş) gün önce Yönetim Kurulu Başkanlığı ile Divan Kurulu Başkanlığına teslim eder. f. Geçmiş yıllardan aidat borcu olan üyelerin borç miktarları ile tüzüğün 10. maddesinin (j) fıkrası uyarınca üyelikleri sona erecek üyelerin listelerini her yıl aralık ayında, Divan Kurulu ile Yönetim Kurulu Başkanlıklarına verir. g. Genel Kurul katılım listesini hazırlar ve Genel Kurul toplantılarının hazırlık çalışmalarını Divan Başkanlık Kurulu ile birlikte yürütür. h. Disiplin Kurulu’nca verilen cezaları üyelerin siciline işler. i. Yönetim Kurulu kararı ile yasal engeli bulunduğu veya daha sonra ortaya çıktığı için kaydı silinen üyelerin ve kendi isteği ile ayrılan üyelerin kaydını siler. j. Kulüp üyeliğinde 25 (yirmi beş) ve 50 (elli) yılını doldurmuş olan üyelerin listelerini ocak ayında Yönetim Kurulu Başkanlığına verir. k. Organlara aday olanların veya seçilenlerin, seçilme niteliklerine sahip olup olmadıklarını inceler ve sonuçlarını Divan Başkanlık Kurulu’na bildirir. l. Faaliyetleri ile ilgili olarak Divan Başkanlık Kurulu’na yıllık rapor verir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM SOSYAL TESİSLER Kuruluş Amacı Madde 51. Sosyal tesisler, kulüp üyeleri, sporcuları ve onların yakınlarına sosyal olanaklar sağlamak, birlik ve dayanışmayı pekiştirmek amacı ile kurulmuş tesislerdir. Tesislerin İşletilmesi Madde 52. Sosyal tesisler, kulübün çıkarları doğrultusunda Yönetim Kurulu kararı ile devir ve ciro hakkı olmaksızın işletilmek üzere kiraya verilebilir. Sosyal tesislerin kulüp tarafından işletilmesi veya kiralanması halinde üyelerin bu tesislerden yararlanmasına ilişkin usul ve esaslar Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ve Divan Kurulu’nca onaylanan bir yönetmelikle belirlenir. Tesislerden Yararlanma Madde 53. Sosyal tesislerden yararlanmak isteyen üyeler, katılım ücreti ve yıllık ödentiyi ödemekle yükümlüdürler. Katılım ücreti ve yıllık ödenti tutarı, her yıl Divan Kurulu’nun görüşü alınarak Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. BEŞİNCİ BÖLÜM PARASAL HÜKÜMLER Bütçe Madde 54. Bütçe, Yönetim Kurulu tarafından hazırlanarak her yıl yapılacak İdari ve Mali Genel Kurul’a sunulur. Genel Kurul tarafından aynen veya değiştirilerek onaylanan yıllık bütçe, bu tüzüğe göre ve mevzuat hükümlerine uygun olarak, Başkan ve Sayman tarafından yürütülür. Bütçe, 1 Ocak’tan başlayıp 31 Aralık günü mesai bitimine kadar 1 (bir) yıl için geçerlidir. Yönetim Kurulu yeni bütçenin kabulüne kadar her ay bir önceki yıl bütçesinin 1/12’si kadar (sözleşmeli işlemler hariç) harcama yapabilir. a. Bütçe, kulüp tarafından kontrol edilen şirketleri de kapsayacak şekilde konsolide olarak hazırlanır. Bütçede, kulübün ve kontrol ettiği her bir şirketin beklenen nakit giriş ve çıkışları ile nakit fazlası veya nakit gereksinimi ayrı ayrı belirtilir. Gerek kulübün ve gerekse de kontrol ettiği şirketlerin nakit gereksinimi olması durumunda, finansman kaynağı belirtilir. Bütçe, nakit giriş ve çıkışları; spor dalları itibariyle ve sporcu lisans bedelleri ve ücretleri; teknik heyet ücretleri ve personel ücretleri kalem kalem görülecek şekilde detaylı olarak hazırlanır. Toplam borçlanma gereksinimi ve ilave borç yükü de dâhil olmak üzere öngörülen finansman giderleri ayrı bir başlık olarak gösterilir. Yönetim Kurulu; daha önce Genel Kurul tarafından kabul edilmiş bütçe dışında gereksinim duyulması halinde kabul edilen bütçenin %10’u oranında ayrıca borçlanabilir, %10’u aşan miktar için ise ancak Genel Kurul’un onayını alarak borçlanabilir. Bu hükme aykırı hareket eden Yönetim Kurulu, yaptığı bütçe dışı harcamanın tamamından ortaklaşa ve zincirleme sorumludur. b. Kulübün ve kontrol ettiği şirketlerin tahakkuk etmiş vergi, resim, harç ve SGK primleri zamanında ödenir. Yürürlükteki yasalar uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim, harç, SGK primleri gibi kamu alacaklarının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan ve kulüp adına tahakkuk eden ceza, gecikme faizi vs. gibi giderleri, kamu alacaklarını zamanında ödememiş olan Yönetim Kurulları tazmin ve ödemekle yükümlüdürler. Kulübün kaynakları sınırlı olduğunda, basiret gösterip insiyatif kullanarak öncelikle sporcu ve/veya diğer sözleşmelerin ödemelerini yapmayı tercih eden Yönetim Kurulu, bunları yapılacak ilk İdari ve Mali Genel Kurul’un bilgisine sunmak zorundadır. c. Yönetim Kurulu, gereksinim olduğu takdirde bütçenin bölümleri ve maddeleri arasında aktarma yapabilir; yeni bölümler ve maddeler açabilir ve nedenleri hakkında üçer aylık devrelerde toplanan Divan Kurulu’na bilgi verir. Ayrıca, bu nedenleri Genel Kurul’a vereceği raporunda da belirtir. d. Bütçe hazırlanırken kanun, tüzük ve yönetmeliklerin belirttiği şekilde kulübün amatör spor dallarına uygun miktarda, ayrıca Divan Kurulu harcamaları için belirli bir ödenek ayrılması ve verilmesi zorunludur. Ek Bütçe Madde 55. Yönetim Kurulu, Genel Kurul tarafından kabul edilen yıllık bütçe ve bunun % 10’u oranında fazlası dışında yıl içinde oluşacak yeni ihtiyaçları karşılamak için borçlanmayı öngören bir öneri hazırlayarak, Genel Kurul’u bu hususları görüşmek ve karara bağlamak için olağanüstü toplantıya çağırmak zorundadır. Yönetim Kurulu bu toplantı öncesinde ek bütçe önerisi ve gerekçesini hazırlayarak toplantıdan 15 (on beş) gün önce isteyen üyeye vermek üzere kulüp merkezinde hazır bulundurur ve kulübün resmi internet sitesinde açıklar. Kayıt Düzeni Madde 56. Kayıt düzeni ve tutulacak defterler ile ilgili her türlü işlemler, dernekler yasasına dayanılarak İçişleri Bakanlığınca yürürlüğe konulan Dernekler Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yürütülür. a. Kulüp için yapılacak her türlü ödemeler yasal alındı belgesi, çek veya nakit ile yapılır. Kulüp kasasında ihtiyaçtan fazla nakit veya çek bulundurulamaz. Yönetim Kurulu hiçbir şekilde kulübün taşınmaz malları üzerinde rehin ve ipotek tesis ettiremez. b. Kulübün her türlü mali işleri, kulübün tüm gelir ve giderleri, belgelere dayandırılır ve süresinde yasal defterlere kaydedilir. Ödeme ve mahsup fişlerinde Sayman üye ile Kulüp Başkanı veya Başkan adına yetkili bulunan kişinin imzalarının bulunması gereklidir. İş avansları, Yönetim Kurulu kararı ile verilir ve en geç 10 (on) gün içinde kapatılır. Aldığı avansı kapatmayan kişiye, ikinci bir avans verilmez. Tüzüğün bu bölümündeki hükümlere uymadan yapılan harcamalardan, işlem fişlerinde imzaları bulunanlar ortaklaşa ve zincirleme sorumludurlar ve tazmin etmek zorundadırlar. c. Spor Genel Müdürlüğü ve ona bağlı spor kuruluşlarından ve her türlü spor yarışmalarından alınan paranın tamamı kayda geçirilir. Her ne şekilde olursa olsun sağlanan gelirlerin bankadaki kulüp hesabına yatırılması gerekir. Ancak bundan sonra harcama yapılabilir. Yalnız İstanbul dışında yapılacak maçlardan elde edilecek gelirlerin, zorunlu harcamalar dışında dönüşte bankadaki kulüp hesabına yatırılması ve yapılan harcamaların dökümünün derhal deftere işlenmesi zorunludur. d. Yönetim Kurulu yukarıdaki hükümlerle, bunların dışında kalan parasal konularla ilgili yönetmelikler yapar. Yönetmelik, Divan Kurulu’nun onayı alındıktan sonra yürürlüğe girer. Kulübün Gelirleri Madde 57. Kulübün gelirleri; a. Üye giriş ücreti ve yıllık aidatları, b. Genel hükümler çerçevesinde elde edilen bağışlar ve yardımlarla anlaşmalı ödemelerden doğan haklar, c. Müsabakalardan doğan gelirler, d. İlgili Bakanlıklar ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğünden ve federasyonlardan alınacak yardımlar ve diğer gelirler, e. Düzenlenecek oyunlar, balo, piyango ve benzeri gelirler (Bu hesaplarda gelir ve giderlerin ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur), f. Devletten, özel ve katma bütçeli idarelerden sağlanacak gelirler, g. Kulüp mal varlığından elde edilen gelirler, h. Sponsorlardan elde edilecek gelirler ve lisans gelirleri, i. Kulübün ortağı olduğu şirketlerden elde edilecek gelirler, j. Reklam gelirleri, k. Her çeşit isim hakkı ve patent gelirleri, l. Diğer gelirlerden oluşur. Gelecek Yıllara Ait Gelirler Madde 58. Yönetim Kurulu, gelir sağlayıcı anlaşmalar görev sürelerinden uzun olsa bile bu gelirleri, Genel Kurul tarafından kabul edilen bütçeye uygun olarak harcayabilir. ALTINCI BÖLÜM DEĞİŞİK HÜKÜMLER Yönetmelikler Madde 59. Tüm organların hazırlayacağı yönetmelik taslakları; Yönetim Kurulu’nun görüşü alındıktan sonra, Divan Kurulu’nca aynen veya değiştirilerek onaylanır ve yürürlüğe konur. Göreve Başlama Madde 60. Kulüp organlarında görev alanlar, kendilerine durumun bildirildiği günü izleyen 7 (yedi) gün içinde yapılacak toplantıda bulunmak zorundadırlar. Bir üye birden fazla organa aday olamaz ve birden fazla organda görev alamaz. Devir-Teslim Madde 61. Tüm organlar, seçim süreleri sonunda veya dağılma halinde devir teslim işlemi yaparak durumu bir tutanakla değerlendirip karar defterine geçirirler. Mal Bildirimi Madde 62. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bakanlar Kurulu’nun 12.03.1992 tarih ve 2737 sayılı kararı ile kamu yararına dernek kabul edildiğinden, 19.04.1990 tarihli 3628 no’lu kanun gereği, Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri, göreve başladıklarında ve görevleri bitiminde ve varlıklarındaki değişmelerde en geç 1 (bir) ay içinde İçişleri Bakanlığına mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar. Tüzük Değişiklikleri Madde 63. Tüzük değişikliği, Olağanüstü Genel Kurul’da bulunması gereken toplantı çoğunluğu olması koşuluyla, oylamaya katılan üyelerin 2/3 çoğunluğuyla yapılır. Üyelikten Çıkarılmanın Sonuçları Madde 64. Kulüp üyeliğini disiplin cezası nedeniyle kaybeden kişi tekrar üyeliğe alınmayacağı gibi, kendisine kulüp bünyesinde sürekli ya da geçici, paralı veya parasız görev de verilmez. Bu durumda olanlar varsa, görevleri kendiliğinden hükümsüz ve geçersiz sayılır. Geçersiz Sayılacak Uygulamalar Madde 65. Organların, Dernekler Kanunu ile bu tüzükte açıkça belirtilmiş olan görev ve yetkileri dışında alacakları ve yapacakları uygulamalar, ayrıca karar almaya gerek kalmadan hükümsüz ve geçersiz sayılır. Derneğin (Kulübün) Feshi Madde 66. Genel Kurul, kulübün feshine Genel Kurul’a katılma hakkına sahip üyelerin en az 2/3’ünün katıldığı toplantıda karar verir. Bu toplantıda aranan çoğunluk sağlanmazsa üyeler ikinci toplantıya çağırılır. İkinci toplantıya katılan üye sayısı ne olursa olsun, konu görüşülüp hazır bulunan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karara bağlanır. Derneğin feshi Yönetim Kurulu tarafından 5 (beş) gün içinde mahallin en büyük mülki amirliğine bildirilir. Fesih kararı üzerine kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları Kabataş Erkek Lisesi’ne devir olunur. Tüzükte Hüküm Bulunmayan Haller Madde 67. Bu tüzükte hüküm bulunmayan hallerde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 5253 sayılı Dernekler Yasası ile Gençlik ve Spor Kulüpleri ve Dernekler Yönetmeliği hükümleri uygulanır. Yürürlük Madde 68. Dernekler Yasası’na uygun olarak hazırlanan tüzük değişikliği, Olağanüstü Tüzük Değişikliği Genel Kurulu tarafından kabul edildiği tarihte yürürlüğe girer. GEÇİCİ MADDELER Geçici Madde 1. Seçme ve Sicil Kurulu 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle 25 yılını doldurmuş olan üyelerin listesini 15 Haziran 2013 tarihi itibariyle Yönetim Kurulu’na ve Divan Kurulu Başkanlığına sunar ve bu üyelerin Divan Kurulu üyeliği bu tarih itibariyle başlar. Geçici Madde 2. İşbu tüzüğün 54/b maddesi, 01 Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe girer. Geçici Madde 3. Bir kereye mahsus olmak üzere; Daha önce üyelikten çıkarma kararı verilmiş olan üyeler işbu tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde yeniden üyelik başvurusunda bulunduklarında giriş ücreti ve yıllık aidatı ödedikten ve üyeliğe kabul edildikleri takdirde geçmişte geçen üyelik süreleri ilave edilmek suretiyle eski üyelik sicil numarasını alarak üyelik hak ve yükümlülüklerinden faydalanabilirler. Ancak bir yıl beklemek koşuluyla genel kurula katılabilirler. Geçici Madde 4. Yıllık aidatını art arda 3 (üç) yıl ödememesi sebebiyle Tüzüğün 10/k maddesi uyarınca üyelik kaydı kendiliğinden sona ermiş, Seçme ve Sicil Kurulunca da üyelik kaydı silinmiş olan üyelerin, işbu tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.12.2018 tarihine kadar yeniden üyelik başvurusunda bulunmaları, geçerli olan giriş ücreti ve 2018 yılına ait yıllık aidatını ödemeleri ve üyeliğe yeniden kabul edildikleri takdirde geçmişten gelen üyelik süreleri ilave edilmek suretiyle eski üyelik sicil numarasını alarak üyelik hak ve yükümlülüklerinden faydalanabilirler. Ancak bir yıl beklemek koşuluyla genel kurula katılabilirler. Geçici Madde 5. 15.09.2018 tarihli Olağanüstü Tüzük Tadil Genel Kurul Toplantısında kaldırılmasına karar verilen Tüzüğün 31/g maddesi uyarınca daha önce divan kurulu üyeliği kendiliğinden düşmüş sayılan üyelerin divan kurulu üyelikleri kaldığı yerden devam eder. Geçici Madde 6. İşbu tüzüğün 35. Maddesinde yönetim kurulu üye sayısı ile ilgili olarak yapılan değişiklik, 01 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girer.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() ![]() KURULUŞ 1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı. 1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi. Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BEŞİKTAŞ'IN RENKLERİ VE İLK ROZETİ Yıllardır Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerimizin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir. Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur:
Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz... Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkanımız Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() KARA KARTALLAR EFSANESİ Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer. Haftalar ilerledikçe puan farkını açan Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektedir. Bitime 5 hafta kala rakip Süleymaniye’dir. 19 Ocak 1941 Pazar günü Semih Duransoy’un hakemliğini yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş şu kadro ile çıkar: Faruk, Yavuz, İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir, Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. O sezon bütün maçlarda olduğu gibi, Takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar. Maçın ikinci yarısının ortalarıdır. Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir. İşte o sıralarda Beşiktaş’ın akın yönü olan Şeref Stadı’nın Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir: “Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar”... Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan sesle donup kalmıştır. Son derece isabetli bir benzetmedir o anda yapılan. O sezon rakiplerini ezip geçen Beşiktaşlı futbolcuları “Kara Kartal”dan, oynadıkları futbolu “Kara Kartal gibi hücum etmek”ten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir. Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır.
Voleci Şeref lakabıyla maruf Şeref Görkey’in voleyle attığı 3 muhteşem gol ve kaptan Hakkı’nın, Şakir’in ve Şükrü’nün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar. Bu maçın ardından, Beşiktaş’ın sembolü “Kara Kartallar” olmuştur.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BEŞİKTAŞ VE FUTBOL Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910’ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak Kulüp’te faaliyete başladı. Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk futbol takımının malzemelerinin masraflarını da İpekçi İhsan isimli bir sporsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, Kulübümüz’ün Akaretler’deki bahçesinde futbol idmanlarını hızlandırdı. Böylece futbol Beşiktaş’ta bir anda 1 numaralı spor olmaya başladı. Ancak Balkan Savaşı’nın ardından Dünya Savaşı’nın da başlamasıyla Beşiktaş’ın sporcuları cephelere koştu ve spor faaliyetleri yok denecek duruma geldi.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#11 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() SAVAŞ YILLARI Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle sağ kalan sporcular semte ve Kulübe dönmeye başladı. Futbol Şubesi'nin kurucusu Şeref Bey de Romanya cephesinden geri döndü. İstanbul'da düşman işgalinin olduğu yıllarda çeşitli sıkıntılar çekildi. Daha önce bir kilisenin binasına taşınan kulüp malzemelerinin bir kısmı Rumlar'ın elinde yağma olmaktan kurtarılıp, Akaretler'de başka bir binaya nakledildi. Bir taraftan düşmanla yapılan Milli Mücadele'ye yardım edildi. Diğer taraftan da futbol takımı Şeref Bey tarafından tekrar güçlü hale getirildi. (Fotoğraf: Fuat Balkan (uzun boylu) ve büyük kardeşi Fethi Balkan Paşa askeri üniforma ile...)
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#12 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() YENİ LİG'İN KURULUŞU O tarihlerde cuma günleri oynanan İstanbul Ligi'nde Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu, Süleymaniye, İdman Yurdu gibi takımlar bulunuyordu. Beşiktaş 1920'lerin öncesinde iki ezeli rakibiyle karşılaşmamışsa da Süleymaniye ve İdman Yurdu'nu mağlup etmiş bir takımdı. 1919'da Beşiktaş ve diğer kulüplerin lige katılma isteği Lig Tertip Komitesi tarafından uzun bir süre bekletildikten sonra kabul edilmedi. Pazar günleri de azınlık takımları Pera, Araks, Maccabi, Stella, Strugglers'in yer aldığı Pazar Ligi maçları oynanıyordu. Şeref Bey, Beşiktaş gibi cuma ligine alınmak istemeyen takımların idarecileriyle Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig kurdu. Çekilen kurada 10 takım A Grubu'nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı, Altınörs ve Türkgücü, B Grubu'nda da Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi ve Haliç şeklinde yer aldı.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#13 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() İLK YILDA İLK ŞAMPİYONLUK Grubunda bütün maçlarını kazanan Beşiktaş, finalde diğer grubun birincisi Darüşşafaka ile karşı karşıya geldi. 23 Temmuz 1920'de oynanan bu maçı Siyah-Beyazlı takımımız, 2-1 kazanarak tarihimizdeki ilk şampiyonluğumuzu elde etti.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BEŞİKTAŞ'IN KURUCULARI Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni), Osman Paşazade Mehmet Şamil (Şhaplı), Hüseyin Bereket, Kadızade Nazım Nazif (Ander) ve 20’ye yakın genç Beşiktaş'ın ilk kurucularıdır. Kurucuların ortak özellikleri Kafkas kökenli olmalarıdır. Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri kardeşler, Gürcistan tahtına kadar yükselmiş, Batum civarından göç etmiş bir soydan gelmektedirler. Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket, Dağıstan aslanı Şeyh Şamil’in soyundan gelmektedirler.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#15 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BEŞİKTAŞ'IN FUTBOL ŞEREF TABLOSU OSMANLI DEVRİ
CUMHURİYET DEVRİ
(Mahalli ligler dikkate alınmadan doğrudan doğruya)
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#16 |
Sunucu Sahibi
![]() |
BAŞARILARIMIZ
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#17 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BEŞİKTAŞ'IN İLKLERİ
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#18 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BAŞKANLARIMIZ Kulübümüzün ilk Başkanlık onuru M.Şamil Şhaplı’ya ait. İlk başkanımız bu görevde 1903-1908 yıllarında arasında bulundu. TARİH SIRASINA GÖRE B.J.K. BAŞKANLARI
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#19 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() BJK DİVAN BAŞKANLARI
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#20 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() TEKNİK DİREKTÖRLERİMİZ Tarih Teknik Direktör Uyruk
Not: * işaretli teknik direktörler ile Beşiktaş lig şampiyonluğuna ulaşmıştır.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#21 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() Ahmet Şerafettin bey (Şeref bey) 1894 yılında Beşiktaş Valide Çeşmesi Dibek sokağında, 14 numaralı evde doğmuştur. Gümrük memurlarından Erzincan’lı Hacı Yusuf zadelerden Mehmet beyin oğludur. 9 yaşında Bediai İrfan Mektebini, 12 yaşında Beşiktaş Mülkiye Rüştiyesi’ni, 15 yaşında da Mercan idadisini bitirerek, iyi derecelerle diploma almıştır. İdadi’den mezun olduktan sonra Fransız mektebine kaydolan Şeref Bey’in yeni mektebinde de düşündüğü tek konu, yaşamında yavaş yavaş vazgeçemeyeceği bir tutkuya dönüşen futboldur. Kafasına takmıştır bir kere. Böyle 11 kişinin bir araya gelip top peşinde koşuşturmasıyla futbolda bir yere gelinemeyeceğinin farkındadır. Hocalarına sorar, arkadaşlarına danışır. Kararını vermiştir. Yaz tatili geldiğinde mahallelerine 200-300 metre uzaklıkta bulunan Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü’ne gidecek, oradaki idarecilere başvuracak, kurduğu futbol takımının bundan böyle Beşiktaş kulübünün himayesinde faaliyet göstermesini teklif edecektir. Peki bir çoğu o şatafatlı askeri üniformalarla dolaşan idarecilerden, koca şampiyon Kurtdereli’nin, boksör Kemal’in, Hoca Şevket’in, Ahmet Fetgeri Bey’in ve devrin bir çok ünlü sporcusunun idman yaptığı kulüp sahasında kendilerinin de spor yapmasına izin almayı nasıl başaracaktır? Üstelik henüz 17 yaşındadır… O doğma büyüme Beşiktaş’ın çocuğu Ahmet Şerafettin’dir. Semtte büyük küçük herkes tarafından çok sevilmektedir. Genç yaşına rağmen bir çok büyüğü cebinden çıkaracak kadar etkili bir konuşma üslubuna sahiptir. Bilgilidir, terbiyelidir, kibardır. Tuttuğunu koparan bir gençtir. 1911 yılı yaz tatilinde birlikte futbol oynadığı arkadaşlarına düşüncesini açar.Cesaretini toplar, birkaç arkadaşını da yanına alarak Beşiktaş kulübünün Akaretler’deki binasına gider. Futbol sporunu, bu sporu Beşiktaş kulübünün bir sporcusu olarak yapmak istediklerini, semtin gençleri olarak buna hakları olduğunu, memlekete tam sıhhatli ve kuvvetli bir gençlik yetiştirmek amacıyla kurulan Beşiktaş kulübünün himayesini beklediklerini etkileyici bir dille anlatır idarecilere. Sonunda Fuat (Balkan) Bey, Mahzar (Kazancı) Bey ve Ahmet Fetgeri (Aşeni) beylerin oluru ile Şeref Bey’in istekleri kabul edilir. Böylece 1911 yılının Ağustos ayında Şeref Bey ve arkadaşlarının kulübe katılımlarıyla Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü’nde güreş, halter, eskrim, jimnastik gibi ferdi spor branşlarından sonra ilk kez bir takım sporunun faaliyeti de başlamış olur. Akaretlerde Beşiktaşlı sporcuların idman yaptığı küçük kulüp sahasında, spor bayramlarının yanı sıra, toplu sünnet düğünleri düzenlenir, hatta zaman zaman sinema bile oynatılırken, Şeref Bey’in gayretleriyle bundan böyle yarışlar ve gösterilerin ardından birinci ve ikinci futbol takımının aralarında yaptığı maçlar da Beşiktaş halkı tarafından heyecanla izlenmeye başlanır. Şeref Bey Beşiktaş kulübüne futbolu getirdiğinde henüz 17 yaşındadır. İdealleri uğruna bıkıp usanmadan mücadele eden bu genç adam kısa ömrü boyunca Beşiktaş’ ta futbolun gelişmesi için mücadele verecek, siyah beyaz renk sevgisini sıradan insanlara, halka yayacaktır. Onun sayesinde 1911 senesine kadar sadece sporculara ve idarecilere sahip olan Beşiktaş kulübü, kendisini belki de yüz yıllar boyu dimdik ayakta tutacak yepyeni bir güce, ‘’taraftar gücüne’’ sahip olmayı başaracaktır. İLK FUTBOL TAKIMI Beşiktaş’ın ilk futbol takımı, kaleci Resül, savunma oyuncuları Rıdvan, Behzat, orta saha oyuncuları muallim Sırrı, şair Kazım, Sabri, Halil, forvet oyuncuları İzzet, Mehmet, Asım, Şeref ve Fahri tertibiyle maçlarına başlarlar. Futbol takımının ilk siyah-beyaz formalarını, ayakkabılarını ve futbol topunu İpekçi İhsan adlı bir sporsever temin eder. Yeni kurulan takım ilk senesinde lig maçlarına iştirak etmez. Ancak yapılan özel maçlarda ‘’Arakas’’ Ermeni kulübünün çok kuvvetli olan birinci takımını, yine Hristiyanlardan kurulu Bakırköy’ün Tatavla Rum takımını mağlup etmeyi başarır. Bu arada semtin diğer takımı Basiret’in bir çok oyuncusu, başta Refik Osman olmak üzere Beşiktaş futbol takımına katılır, genç yaşına rağmen usta bir idarecilik gösteren Şeref Bey’in gayretleriyle takım iyiden iyiye güçlenir. Futbolun yanında eğitimini de ihmal etmez Şeref Bey. Fransız mektebinin ardından Darülfünunun Edebiyat şubesine kaydı için başvuruda bulunur. Önce yaşının küçüklüğü dolayısıyla kabul edilmez. Ancak devrin Maarif Nazırının özel izniyle 17 yaşında yüksek öğrenimine başlar. 20 yaşında Darülfünunu bitirir. Hocaları Hüseyin Cahit Yalçın ve Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından merasimle talebe arkadaşlarına takdim edilir. Ardından Eyüp’te Meşriki Füzüyat ve Reşadiye isimlerindeki mektebe hoca ve müdür muavini olarak tayin edilir. Beşiktaş futbol şubesinin idarecisi Şeref bey bundan böyle spor idarecisi olmanın yanı sıra genç bir muallim olarak da memleket gençlerinin bedeni ve zihni gelişimlerine hizmet edecektir. SAVAŞ VE SONRASI… 1914’ün Kasım ayında önce Rus İmparatorluğu, ardından İngiltere ve Fransa Osmanlı imparatorluğuna savaş ilan ederler. Koskoca Osmanlı devleti, beceriksiz ellerde sürüklendiği bu anlamsız savaşla birlikte önlenemez sona doğru adım adım yaklaşmaktadır. Futbol şubesinin kurucusu Şeref bey yedek subay olarak Romanya cephesinde görevlendirilir. Futbol takımı oyuncularının tamamı çeşitli cephelerde vatan hizmetine koşarlar... Binasız ve eşyasız kalmış kulübü savaş sonuna kadar İstanbul’ da kalmış Ahmet Fetgeri Bey yalnız başına açık tutmaya çalışır. I. Dünya savaşında, 11 kişilik Beşiktaş futbol takımı vatan müdafaası uğruna 8 şehit birden verir. Dr Ali, Dr. Mehmet ve Rıdvan Kafkas cephesinde tifüs salgınının kurbanı olurlar. Ardından Sadi ve Behzat’ın da şehit oldukları haberi ulaşır İstanbul’a. Takım kaptanı şair Kazım ve sağiç Asım’ Çanakkale müdafaasında şehit düşerler. Mütareke günlerini takiben ardından gelen işgaller ve özellikle İngiliz askerlerinin İstanbul’u işgali sırasında Beşiktaş kulübü de çok zor günler yaşar. Rumlar bir gece, savaş yıllarında Ahmet Fetgeri Bey’in kulüp faaliyetlerini yürüttüğü Köyiçi’ndeki salona girerek kulüp eşyasının bir kısmını yağmalarlar ve salonu zor kullanarak boşalttırırlar. Bütün eşya ve spor malzemeleri perişan olur. Rumlardan kaçırılarak kurtarılan birkaç parça eşya Köyiçi’nde bir manav dükkanına kilitlenir. İktidardaki Damat Ferit Paşa hükümetinin memurları da kulübün elinde kalan yegane idman alanı Akaretler’deki sahayı (bu günkü Beşiktaş Plazaların yükseldiği alan) zorla tahliye ederek bostan yapılmak üzere kiraya verirler. Beşiktaş kulübü kuruluşundan bu yana 5. kez faaliyetine ara vermek zorunda bırakılmıştır. Bu kargaşada Şeref Bey, Romanya cephesindeki vazifesini tamamlayarak İstanbul’a döner. Birkaç yıl önce üzerine titrediği kulübünün, top koşturduğu sahanın yerinde yeller estiğini görünce yıkılır. Refik Osman ve semtteki diğer arkadaşlarını Taşlık’ta toplar. ‘’Arkadaşlar, faaliyetleri durdurulan Beşiktaş kulübümüzü bizler yeniden ihya edeceğiz. Var mısınız?’’ diye sorar... Şeref Bey’in kararlı tutumundan etkilenen arkadaşları, ertesi gece yanlarında başka arkadaşlarını da getirerek Maçka’daki muhallebici dükkanında toplanırlar. Oradan topluca Akaretler’deki eski sahalarına yürürler. Eski kulüp binasının hemen arka tarafındaki duvardan atlayarak bahçeye girerler. Yanlarında getirdikleri ağaç makaslarıyla, çapalarla, kazma ve küreklerle Şeref Bey’in kumanda ettiği bu yaklaşık elli kişilik topluluk hep birlikte işe girişir. Bazıları bahçedeki köpeklerle mücadele etmek zorunda kalırken, bazıları bu gürültü, patırtı devam ederken bostanın bir tarafından girip diğer tarafından çıkar ve işi bitirirler. Sonuçta eski sahayı bostan olarak kiralayanlar birkaç gün içerisinde bu alanı terk etmek zorunda kalırlar. Şeref Bey’in önderliğindeki Beşiktaşlı gençler kısa bir mücadeleden sonra sahalarına yeniden kavuşmuşlardır... Sahanın arka tarafındaki dükkanlardan birini de kiralayıp soyunma odası haline getiren Şeref Bey, kapısına kilit vurulan Beşiktaş kulübünü tekrar faaliyete geçirmeyi başarmıştır. Bundan sonra tek bir amacı vardır: ‘’ Futbolcuları bir biri ardına patlak veren harplerde, vatanı uğruna bir o cephede bir bu cephede savaşarak şehit olmuş Beşiktaş futbol takımını yeni baştan kurmak. Bu takımı en kısa sürede Altınordu, Süleymaniye, Galatasaray, Fenerbahçe, Anadolu, İdman Yurdu takımları düzeyine taşımak, hatta onları da yenip geçecek muzaffer bir armada yaratmak...’’ Ancak Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de aralarında bulunduğu Cuma liginin organizasyonunu gerçekleştiren takımlar, Şeref Bey’in ısrarlı başvurularına rağmen, Beşiktaş’ın bu ligde mücadelesine engel olurlar. Şeref Bey bu duruma çok içerler, ancak yine pes etmez. Cuma ligine alınmayan Hilal, Üsküdar, Vefa, Türkgücü, Beylerbeyi ve diğer kulüpleri bir araya toplayarak ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ adında 12 takımın mücadele edeceği yepyeni bir lig düzenler. Daha sonra İstiklal savaşında şehit düşecek ünlü Arap Nuri’nin orta sahada oyun kurucu olarak görev aldığı Beşiktaş futbol takımı, İzzettin, Akif, Kamil, Resul, Haki, Kemal, Cavit, İbrahim, Rüştü gibi oyuncularla ligde mücadele edecektir. Şeref beyin adeta yeni baştan yarattığı Beşiktaş futbol takımı 1919 ve 1920 senelerinde peş peşe ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ ligini şampiyon olarak tamamlar. 1920-21 sezonunda katıldığı Pazar ligini ikinci olarak tamamlarken, 1921-22 sezonu Pazar liginde şampiyon olur. İmparatorluğun başkenti İstanbul’ da gerek azınlıklar, gerek Türkler arasında futbola ilginin günden güne artması, futbol takımlarının sayısının çoğalmasıyla birlikte birkaç ligin birden düzenlenir olması, bir futbol federasyonu teşkilatının bir an önce kurulmasını gerekli kılar. Galatasaray kulübü kurucularından Ali Sami Bey’in girişimleriyle 27 Kasım 1921 günü İstanbul’da toplanan 14 futbol kulübünün temsilcileri ‘’Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’’nın kuruluş görüşmelerini başlatırlar. Ama ne acıdır ki küçük hesaplar peşinde olan birkaç kişi, Pazar liginin şampiyon iki ekibi Beşiktaş ve İttihatspor’u bu teşkilatın kuruluş çalışmaları dışında bırakmaya kalkışırlar. Şeref bey, bu oldu bitti girişimi karşısında da yılmadan mücadele verir ve sonunda amacına ulaşır. 1923 yılı Şubat ayında aradaki ihtilaflar giderilir, Şeref Bey’in liderliğinde kurulan ‘’İstanbul Türk İdman Birliği’’ne dahil Beşiktaş ve diğer 11 kulüp Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakına dahil olurlar. CUMHURİYET VE İLK ŞAMPİYON Türkiye Futbol Teşkilatı, veya şimdiki adıyla Türkiye Futbol Federasyonu, başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın direktifleriyle, Cumhuriyet’in ilanından aylar önce, Nisan 1923’ de kurulur. Vakit geçirmeksizin Milletlerarası Futbol Teşkilatı FİFA’ya üyelik için başvurulur ve birkaç ay içerisinde üyelik başvurusu kabul edilir. Teşkilatın FİFA’ya başvurusu bizzat Mustafa Kemal tarafından istenir ve takip edilir. Bunun nedenini de, bu başvurunun milletler arası arenada kabul edilip edilmediğinin sınanarak, birkaç ay sonra ilan edilecek Cumhuriyet Devleti’nin de dünya ulusları tarafından kabul görüp görmeyeceğinin zemininin yoklanması olarak açıklayabiliriz. Futbol Teşkilatı’nın kurulmasıyla İstanbul Cuma Ligi, İstanbul Pazar Ligi, İstanbul Şampiyonluğu Ligi ve İstanbul Türk İdman Birliği Ligi gibi, aynı yıl içinde 4 İstanbul Şampiyonunun çıktığı ligler bir araya getirilir. Bundan böyle tek bir lig, iki ayrı kümede, birinci lig ve ikinci lig olarak oynanacaktır. Ancak Beşiktaş kulübünün Türk Sporundaki ihtişamlı yükselişinden rahatsız olan bazı kişiler, Beşiktaş’ı İstanbul Birinci Ligi’nden dışlamak ve Beşiktaş futbol takımının ikinci kümede yer alması için yoğun kulis faaliyetine girişirler. Şeref bey Beşiktaşlılık adına dik duruşunu burada da sergiler. Ani bir kararla futbol takımını ligden çeker. Beşiktaş aleyhine kulis faaliyetlerine girişenlerin de yaptıkları yanlarına kar kalmaz. Beşiktaş’ın katılmadığı lig türlü anlaşmazlıklar neticesinde tamamlanamaz. Verdiği tutarsız kararlarla bu karışıklığa neden olan Futbol Teşkilatı üyeleri görevlerini bırakmak zorunda kalırlar. Yeni Futbol Teşkilatı,1924 yaz aylarına girilirken İstanbul şampiyonunun belirleneceği yeni bir lig düzenlemek zorunda kalır. Yeni lige bu kez Beşiktaş da davet edilmiştir. Beşiktaş futbol takımı, aralarında Fenerbahçe’nin de bulunduğu rakiplerini bir bir yenerek finale çıkar. 22 Ağustos 1924 Cuma günü hakem Necmi Bey idaresinde oynanan final maçı, aynı zamanda yıllar boyu sürecek Beşiktaş-Galatasaray ezeli rekabetinin de ilk maçıdır. Refik Osman Top ve Edip beylerin attıkları gollerle Galatasaray’ı 2-0 mağlup eden siyah beyazlı futbolcular, böylece Türkiye Cumhuriyetinin resmi ilk İstanbul şampiyonu olarak spor tarihine adlarını yazdırırlar... HÜSNÜ, HAKKI, ŞEREF… Cumhuriyet döneminde düzenlenen ilk futbol liginde şampiyonluğun kazanılmasının ardından 5 yıl boyunca lig üçüncülüğü ile yetinmek zorunda kalır Beşiktaşlı futbolcular. Her biri farklı spor dallarıyla uğraşan dönemin asker kökenli Beşiktaş kulüp başkanları ve idarecileri futbola karşı soğukturlar. Halkın futbol branşına, diğer branşlara nazaran daha fazla ilgi göstermesinin ve futbolcuların diğer kulüp sporcularından çok daha ön plana çıkmalarının yarattığı hoşnutsuzluklarla birleşince, Şeref Bey’in bir başına kalması, kulübünün yeteri kadar desteğini alamaması sonucunu doğurur. Ancak futbol tutkusu öylesine işlemiştir ki Şeref Bey’in benliğine, yalnız bırakılsa da, yokluklarla savaşsa da pes etmez. Yakın arkadaşları Abdülkadir Ziya Karamürsel ve Nazmi Öktem’le (Şan Öktem’in babası) birlikte gecesini gündüzüne katarak, yepyeni gençlerden oluşturacağı şampiyon bir kadroyu yoktan var etme uğraşısındadır... Şeref Bey futbolcudur, idarecidir, yurt dışında maç yönetmiş (Viyana’da) ilk futbol hakemidir... Bunların yanında çok iyi derecede Fransızcası olan, çok okuyan, çok yazan bir entelektüel, hayatını gençliğin eğitimine ve spora adamış, Cumhuriyet gençliğine inanan, güvenen bir eğitim adamıdır. Futbolda ilerlemenin ancak yurt dışı temasları sıklaştırmakla mümkün olacağını düşünmektedir. Arkadaşı Nazmi Bey’in yardımlarıyla Beşiktaş futbol takımının ilk yurt dışı maç organizasyonunu 1926 yılında Bulgaristan’a yapılan seyahatle gerçekleştirir. Hemen bir yıl sonra, 1927 yılının Nisan ayında Romanya’ya ikinci yurt dışı seyahatinin organizasyonunu da gerçekleştirir. Şeref Bey, İdareci Abdullah Posan’ın Bandırma Öğretmen Okulu’ndan bulup getirdiği Hüsnü adlı genç bir futbolcuyu da bu yolculukta kafileye dahil etmiştir. Beşiktaş, Bükreş’te ilk maçını 3 Nisan 1927 Pazar günü Rumen Juventus takımına karşı oynar. Güçlü rakibine 3-2 mağlup olur. 4 Nisan 1927 günü Olimpia ile 2-2 berabere kalan Beşiktaş, Romanya’daki maçlarını tamamlar. Takıma yeni katılan Hüsnü ise her iki maçta da 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynamış, oynadığı bek mevkinde tekmeye bile kafa uzatarak rakip hücumları bertaraf etmeye çalışmıştır. Öyle ki kendisini izleyen Rumen futbol severler ‘’Bu oyuncu Türk mü, yoksa İtalyan mı? İtalyan liglerinde bile böyle futbolcuya az rastlanır’’ diye Şeref Bey’ e sormadan edemezler. Şeref Bey’in takıma kazandırdığı ve herkesin merak ettiği bu yeni futbolcu, sonraki yıllarda Beşiktaş takımının unutulmaz kaptanı ve Milli takımın değişmez beki olacak, Beşiktaş’ın ‘’baba’’ lakabıyla anılacak ilk futbolcusu Hüsnü Savman’dır. Şeref Bey; Hüsnü, Feyzi, Hayati, Osman, Eşref gibi futbolcuları bir bir kadroya dahil ederek uyguladığı gençlik aşısıyla, yavaş yavaş geleceğin bileği bükülemeyen Beşiktaş futbol takımının temellerini atar. 1930 yılına girildiğinde, henüz 16 yaşında , ilk bakışta sapsarı saçlarıyla dikkatleri üzerine toplayan Nişantaşı’lı bir genç daha kadroya dahil edilir. Bu genç de, siyah beyazlı formayı 20 yılı aşkın bir süre şerefle taşıyacak, rakip filelere gönderdiği 320 golün 99’unu voleyle atarak kırılması güç bir rekora imza atacak Şeref Görkey’dir. Aynı yıl bir futbolcunun daha peşine düşer Şeref Bey. Beşiktaş’ta oturan, Kuleli Askeri Lisesi öğrencisi bu gencin adı Hakkı’dır. Şeref beye verilen bilgilere göre, babası 1. Dünya Savaşı’nda şehit düşünce küçük yaşta yetim kalmış, 5 kardeşiyle birlikte yoksulluk içinde büyümüştür bu genç. İki ağabeyi gibi o da baba mesleği askerliği seçmiştir. Ağabeylerinden Muhtar, 1924 Türkiye şampiyonu Harbiye takımının santrahafıdır. İzleyenler methede methede bitirememektedir Hakkı’yı... ‘’Ağabeyi Muhtar kadar iyi bir futbolcusuyla bu bile yeter’’ diye düşünür Şeref Bey. İdareci arkadaşları Abdullah Pozan ve Fehmi Erok’a uzun süre kendisine farkettirmeden izlettirir Hakkı’yı...Yalnız halledilmesi güç bir problem vardır. Hakkı bir askeri okul öğrencisidir. Yayınlanan tamim gereği sivil takımlarda oynaması yasaktır... Hakkı’ ya siyah-beyazlı formayı giydirebilmek için Hakkı’nın yakın arkadaşı ‘’Zigota’’ Hayri ile küçük bir oyun planlar Şeref Bey. Ve 1931 yılının Kurban bayramı tatilinde plan uygulamaya konulur... Hayri, bayramın 2. günü Hakkı’nın kapısını çalar: ‘’ Gel maça gidelim. Bu gün Taksim stadında harika bir maç var. Beşiktaş Yugoslavlarla karşılaşıyor’’... Yoksulluk içinde büyümüş Hakkı, bayramda el öperek topladığı 2,5 lira harçlığı da maça kaptırmak istemediğinden önce pek sıcak yaklaşmaz arkadaşının teklifine... Ancak arkadaşı Hayri ısrarcıdır : ‘’ Yahu, bırak parayı düşünmeyi. Ben Şeref Bey’le konuştum, izin aldım. Bizi bedava içeri alacaklar...’’ diyerek ikna eder Hakkı’yı. İki arkadaş hızlı adımlarla Taksim stadının yolunu tutarlar... Bayram günü oynanan maça ilgi büyüktür. Taksim stadının çevresinde mahşeri bir kalabalık toplanmıştır. Hayri kalabalığa birkaç metre kala durur, Hakkı’ya: ‘’ Sen burada bekle, ben birazdan geleceğim’’ diyerek ortadan kaybolur. Aradan 10 dakika kadar geçmiştir ki, yanında uzun boylu, temiz giyimli bir adam olduğu halde döner. Gelen adam gülümseyerek elini uzatır Hakkı’ya: ‘’ Merhaba, ben Şeref. Hoş geldin Hakkı. Bu gün bizim maçta Beşiktaş formasını giyer misin?’’ diye sorar. Daha önce adını çok duyduğu Şeref Bey’le karşılaşmış olmaktan ve hiç beklemediği bir anda aldığı tekliften afallamıştır Hakkı. ‘’Nasıl oynarım ki... Ben asker adamım.. Merkez komutanı Şükrü Naili paşa canıma okur sonra...’’ diyerek itiraz etmeye kalkışır... ‘’Merak etme..Ben konuşurum komutanınla..İzin alırım...Hadi sen fazla oyalanma... Forman, ayakkabıların hazır... Soyunma odasına git de takım arkadaşlarınla tanış...’’diyen Şeref Bey, neler olup bittiğini anlamaya çalışan Hakkı’yı bir emr-i vakiyle siyah beyazlı formayı ilk kez giymek üzere soyunma odasına yollar. 1931 Salı günü ilk kez Yugoslav Beogradski takımına karşı Beşiktaş formasını giyer Hakkı Yeten. İmam Hayati ile yanında sağ iç mevkiinde oynar 1-1 beraberlikle sonuçlanan ilk maçında. Mücadeleci futbolu, bitmek tükenmez hırsı ile hemen göze batar. Hakkı’ya Beşiktaş formasını bir emr-i vaki ile giydirmeyi başarmıştır Şeref bey ama, merkez komutanı Şükrü Naili paşadan izin falan almamıştır. Kafasından, öyle geçici bir izin almayı değil, Hakkı’nın askeri okuldan bir şekilde ayrılışını sağlayarak siyah-beyazlı formayı giymesinin önündeki engelleri bütünüyle ortadan kaldırmayı geçirmektedir. Şeref Bey bir yandan, yardımcısı Fehmi Erok bir yandan, Hakkı’yı ikna etmek için defalarca gidip gelirler Halıcıoğlu Askeri Lisesi’ne. Hakkı’nın ağabeyini, bazı komutanlarını araya koyarlar. Sürekli ısrarlar karşısında nihayetinde ikna olur Hakkı. Okulundan istifa eder, lise son sınıfı bitirmek üzere İnkilap Lisesi’ne aldırır kaydını. Sirkeci’de bir terzide Şeref Bey’in kendisine diktirttiği bir gömlek, bir takım elbise, bir de siyah-beyaz ipek kravat karşılığı Beşiktaş’ a transfer olur. ( Bu , bir takım elbise, bir ipek kravat, Hakkı Yeten’in17 senelik futbolculuk hayatında Beşiktaş’tan aldığı tek transfer ücreti olacaktır!) Hakkı, Hüsnü, Şeref, Eşref, Hayati gibi yıldızların futbol takımına katılımıyla, futbol branşı iyiden iyiye kulübün en çok ilgi çeken branşı durumuna gelir. Semt halkı futbola, atletizm, eskrim, güreş, halter gibi ferdi sporlardan çok daha fazla ilgi göstermektedir. Futbol ferdi sporların başaramadığı bir şeyi başarmakta; adım adım sporseverin, seyircinin ötesinde sıkı sıkıya, gönül bağıyla Beşiktaş kulübüne bağlı bir taraftar kitlesi yaratmaktadır. Öyle ki, futbolun başındaki Şeref Bey’e semtte de, spor çevrelerinde de herkes ‘’başkan’’ diye hitap etmeye başlamıştır. Beşiktaş kulübü, gerek basında gerek halk arasında ‘’Şeref’in kulübü’’ olarak adlandırılmaktadır. Bu durum, diğer şube kaptanlarının ve bazı idarecilerin hoşnutsuzluklarını yüksek sesle dile getirmeleri sonucu doğurur. Kulübün kuruluşundan bu yana faaliyet gösteren ana spor branşlarının yavaş yavaş geri planda kalmasıyla birlikte, kulüp idaresini elinde tutan kurucular Fuat Balkan ve Ahmet Fetgeri Bey’lerin futbol şubesine ve Şeref Bey’ e karşı daha soğuk durmalarına, hatta zaman zaman açıkça tavır koymalarına neden olur. Şeref Bey, ideallerini gerçekleştirme yolunda, çevresindeki üç beş yakın arkadaşının dışında bütünüyle yalnız başına mücadele etmek zorunda olduğunun farkındadır. Bir başka şeyin daha farkındadır, başarıyı elde etmek için dıştaki rakipler kadar içteki rakipleri de yenmek zorundadır....Üstelik şimdi, uzun zamandır hayalini kurduğu bir başka düşünü daha gerçekleştirmeye sıra gelmiştir: ‘’Beşiktaşlı futbolcuları idman yaptıkları Akaretler’deki gayri nizami sahadan kurtarmak, yangın sonucu harebe haline gelmiş Çırağan sarayının futbol sahası yapılmaya müsait bahçesini Milli Emlak’tan kiralayarak, bu alana siyah beyazlı renklere yaraşır bir tesis kurmak.’’ BEŞİKTAŞ’IN ŞEHİDİ 1932 yılında Beşiktaş kulüp başkanlığını Abdülkadir Ziya Karamürsel üstlenir. Şeref Bey yakın arkadaşı Abdülkadir Bey’in kulüp başkanı olmasına çok sevinir. Artık bir süredir uğraştığı Çırağan’ın bahçesinin Milli Emlak’tan kiralanması meselesini başkan Abdülkadir Bey’in desteği ile daha kısa sürede halledebilecektir. Üstelik başkanıyla, idarecileriyle, futbolcularıyla bütünleşmiş Beşiktaş’ın bu sezon hasret kaldığı şampiyonluğu kucaklaması çok daha kolay gözükmektedir. 1932 yılı Haziran’ında Ankara’ da toplanan ‘’Türkiye İdman Cemiyetleri Birliği’’ genel kongresine katılır Şeref bey. Kongre devam ederken bölgeler arası ‘’Kongre Kupası’’ maçları da yapılmaktadır. İzmir Bölgesi ile Ankara Bölgesi’nin yapacağı maçın hakemliğini Şeref Bey’ e teklif ederler. Seve seve kabul eder. Alkışlar arasında sahaya çıkar... Maçın ilk yarısının son dakikalarında yığılır kalır yeşil sahaya... Yanına koşup gelenlere: ‘’ Bir şeyim yok...Merak etmeyin.. Herhalde heyecandan tansiyonum düşmüş olacak... Halftaymda dinlendikten sonra bir şeyim kalmaz...’’ diye cevap verir... ‘’İkinci yarı istersen başka birini hakem yapalım. Sen dinlen...’’ diye ısrar ederler.. ‘’Yok olmaz, maçı tamamlamak istiyorum..Bir şeyim yok, ben iyiyim...’’ diyerek başladığı maçı yarım bırakmak istemez Şeref Bey... Hayatı boyunca kafasına koyduğu, başladığı hiçbir işi yarım bırakmamıştır ki... Maçın sonunu getirir getirmesine de, bu kez soyunma odasında baygınlık geçirir Şeref Bey. Arkadaşları o halde kaldığı otele taşırlar...Teşhis ve tedavi için İstanbul’a gitmesini ve Cerrahpaşa hastanesine yatmasını ısrarla isterler... Hiç birine aldırmaz Şeref Bey... ‘’Ben iyiyim, merak etmeyin... Ankara’ daki işler bir bitsin, Bursa’ da kaplıcalara gideceğim, demir gibi olacağım..’’ diyerek arkadaşlarının ısrarlarını geri çevirir... Çırağan Sarayı bahçesinin Beşiktaş’ın kullanımına verilmesi ve bu alanda bir stadyum inşaatının başlatılması izniyle ilgili Bakanlar Kurulu kararını beklemektedir. Karar çıkana kadar kimselere kulak asmaz, Ankara’ dan ayrılmaz... Ağrıları ve sık geçirdiği baygınlıklar ise gün geçtikçe dayanılmaz bir hal almaktadır... Hastalığına kulak asmaksızın Ankara’da kalan Şeref Bey, Çırağan’ın bahçesini Beşiktaş kulübüne mal etme yolunda önemli mesafe alır. Bazı gerekli imzaların tamamlanmasının ardından İstanbul’a döner. Bir hayalini daha gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşmaktadır. Ancak ihmal ettiği hastalığı oldukça ilerlemiştir. Artık ayakta duramamaktadır. Köyiçindeki evinde yatağa serilir. Izdırapları ise azalacağına gün geçtikçe daha da dayanılmaz bir hal almaktadır. Çare olur diye Bursa’ da kaplıcalara gider. Bir hafta, on gün, hiçbir şey değişmez. İstanbul’a döndüğünde operatör Burhanettin bey tarafından son kontrolleri yapılır. Yapılan testlerin sonucunda Şeref Bey’in hastalığına kesin teşhis konur... Bu teşhis ne yazık ki ‘’KANSER’’dir... 20 Ekim 1932 günü sessiz bir kalabalık toplanmıştır Sirkeci garında... Beşiktaş kulübü idarecileri, sporcuları, yakınları, sevenleri son bir umut olarak tedavi için Viyana’ya uğurlamaktadır Şeref Bey’i... 27 gün kalır Avusturya’da... Tıbben uygulanabilecek tüm tedaviler uygulanır kendisine... Hastalığı karşısında tıbbın da çaresiz kaldığını anlamıştır şeref Bey. Doktorlarla konuşur, hastaneden çıkışını alır. İstanbul’u ve Beşiktaş’ını çok özlemiştir. Geri dönecektir... Hayatı hep mücadelelerle dolu olan Şeref Bey, 12 ay süren son mücadelesini yakalandığı amansız hastalığa karşı verir. 12 Haziran Pazartesi gününü 13 Haziran Salı gününe bağlayan gece yarısı 0:20’de hayatında ilk kez girişmiş olduğu bir mücadelede yenik düşer, hastalığı boyunca başından ayrılmayan babasının kollarında, 39 yaşında hayata gözlerini yumar. 14 Haziran 1933 Çarşamba günü, Şeref Bey’in cenazesi önce Beşiktaş Köyiçi’ne getirilir. Sporcuları, öğrencileri ve halkın oluşturduğu binlerce kişilik bir kalabalık Köyiçi meydanında toplanmış, 39 yıllık yaşamını Beşiktaş’a hizmete adamış bu müstesna insanın ardından gözyaşı dökmektedir. Türk bayrağına sarılı tabutu Sinan Paşa camiine taşınarak cenaze namazı burada kılınır. Beşiktaş’a mal etmek uğruna sağlığından olduğu Çırağan sarayının bahçesine yapılan stadta da bir tören düzenlenmesini vasiyet etmiştir Şeref Bey. Şehir Bandosunun çaldığı matem marşının hüzünlü melodisi eşliğinde, sevdiklerinin elleri üzerinde tabutu Çırağan’a taşınır. Stad direğinde, Beşiktaş kulübünün arması simsiyah hazırlanmış bir bayrağı yarıya indirilmiş şekilde dalgalanmaktadır. Tabut stadın ortasında hazırlanan iki masa üzerine konur. Binlerce kişi etrafını çevirir. İlk konuşmayı İdman Cemiyetleri İttifakı reisi Halit Bey yapar.. Törene katılan devlet adamlarından bir kaçının daha konuşmasının ardından sağlığında zaman zaman küstüğü, zaman zaman barıştığı çocukluk arkadaşı, mahalle arkadaşı, futbolcu arkadaşı Refik Osman Top çok dokunaklı bir konuşma yapar. Ardından Şeref Bey’in yakın dostu, Beşiktaşlıların ‘’baba’’ diye hitap ettikleri kulüp başkanı Abdülkadir Ziya bey’in konuşmaya başlamasıyla birlikte törene katılan binlerce kişi artık göz yaşlarına hakim olamamaktadır... Şeref Bey’in naaşı, Çırağan’ daki stadı tepeden seyreden konumdaki Yahya Efendi dergahına defnedilir. 39 yıllık kısa yaşamına çok şey sığdırmıştır Şeref Bey... Kuruluşunda sınırlı sayıda kişinin ferdi sporlarla uğraştığı özel bir kulüp kimliğindeki Beşiktaş kulübünü halka indirmiş, halka sevdirmiş, halkla büyütmüş, siyah beyaz renk aşkını binlerce, yüz binlerce kişinin kalbine kazımayı başarmıştır. Hani ‘’ben takımım için canımı veririm’’ derler ya, belki böyle bir sözü söylememiştir Şeref bey ama, Beşiktaş kulübü için gerçekten de canını vermiştir. O Beşiktaş’ın ŞEREF’idir... O Beşiktaş’ın ŞEHİDİDİR...
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Sunucu Sahibi
![]() |
![]() Süleyman Seba, 5 Nisan 1926'da Sakarya'nın Hendek ilçesinde dünyaya geldi. Küçük yaşta İstanbul'a gelen Seba, ilkokulu Akaretler'de okuduktan sonra lise eğitimine, Kabataş Erkek Lisesi'nde başladı. Bir süre sonra, Kabataş Lisesi'nin futbol takımına girmesiyle, futbol yaşantısındaki ilk adımı atmış oldu. Son derece yetenekli olan genç oyuncuyu Beşiktaş'lı yöneticilerin keşfetmesi uzun sürmedi. 1943 yılında Beşiktaş genç takımına çağırıldı. Beşiktaş'ta da kaliteli futbolunu devam ettiren Süleyman Seba, o yıl genç takımın şampiyon olmasında büyük rol oynadı. Kısa süre sonra başarılı futbolu ödüllendirildi ve Beşiktaş genç takımı kaptanlık pazubandının sahibi oldu. 1945 yılında, Beşiktaş A takımına alındı. 1946'da Kabataş Erkek Lise'sinden mezun olan Süleyman Seba, babasının isteği üzerine Mimar Sinan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Fransız Filolojisi Bölümü'ne kaydını yaptırdı. 1947 yılında İnönü Stadyumu'nun açılış maçında İsveç'in AIK takımına attığı gol, bu stadyumda bir Türk futbolcusunun attığı ilk gol olarak tarihe geçti. 1950 yılında Beşiktaş Futbol takımının Amerika'ya davet edilmesiyle, babasını üzmek pahasına, okulunu bırakarak, çok sevdiği Beşiktaş'la bir ay süreyle Amerika'ya gitti. 1954 yılında menisküs geçirip futbolu bırakmak zorunda kalana kadar, 8 sene Beşiktaş forması altında ter döktü ve 44 gol kaydetti. 1957 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne üye oldu. İlk kez 1963 yılında Selahattin Akel'in sonraları sırasıyla; 1964'te Hakkı Yeten, 1968'de Talat Asal, 1970'de Ağası Şen ve 1977'de Gazi Akınal'ın oluşturdukları listelerde yönetim kurulunda yönetici olarak görev yaptı. 1980'li yıllarda Milli İstihbarat Teşkilatı İstanbul Müdürlüğü yaptığı dönemde, başkanlığa aday oldu ve 1 Nisan 1984'de yapılan kongrede seçimi kazanarak 16 yıl sürecek başkanlık görevine başlamış oldu. Başkanlığı süresinde Beşiktaş Futbol takımı; 5 Lig Şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 6 TSYD kupası kazandı. Sportif başarıların dışında Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne birçok tesis kazandırdı. Bunlardan bazıları Akaretler Kulüp Binası, Fulya Stadı ve kamp tesisleri, BJK Plaza, Yeşilköy, Pendik ve Çilekli tesisleri oldu. Seba döneminde, BJK Koleji kuruldu ve BJK İnönü Stadı 49 yıllığına kiralandı. 13 Şubat 2000 tarihinde BJK Mali ve Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayla başkanlık görevine veda etti. Beşiktaş'a yıllarca başarıyla hizmet eden Süleyman Seba'ya "Onursal Başkanlık" unvanı verildi ve camianın daima birleştirici gücü olarak görüldü... Süleyman Seba, 13 Ağustos 2014 tarihinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Sunucu Sahibi
![]() |
Atatürk ve Beşiktaş
![]() Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı. Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.” 1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir. Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: "Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır." Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan), Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: "Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Sunucu Sahibi
![]() |
HAKKI YETEN
Beşiktaş’ın sembolü Baba Hakkı, 1910 yılında Vodina’da doğdu. Henüz 1 yaşındayken ailesi İstanbul’a yerleşti. Babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey, 1914’te Çanakkale’de şehit düştü. 5 kardeşiyle birlikte yaşam savaşı veren Hakkı Yeten askeri okula yazıldı. Bu dönemde Beşiktaş Muradiye semtinde futbola başladı. Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli askeri takımlarında oynadı. Beşiktaş Futbol Şubesi’nin kurucusu Şeref Bey tarafından Siyah-Beyazlı renklere kazandırıldı. Bu arada askerlik mesleğini bırakarak avukat oldu. 17 yıl Beşiktaş forvetinde özellikle sağiç olarak yer aldı. Otoriter ve teknik oyunculuğuyla kısa sürede kaptan oldu. Özellikle disipline verdiği önem nedeniyle kısa süre içinde “Baba” lakabını aldı. Saha dışında da tam bir beyefendi olan Hakkı Yeten, güçlü yapısıyla rakip oyuncularla ikili mücadelelerde kollarını açar ve karşı takım oyuncusu önüne geçemezdi. 1945’te futbolu bırakana kadar, 1 Türkiye Birinciliği, 2 Milli küme, 1 Başbakanlık Kupası, 7 İstanbul Ligi, 1 İstanbul Şildi, 2 İstanbul Kupası şampiyonluğu yaşadı. 17 yıl formasını giydiği Beşiktaş’ta 439 maçta 382 gol kaydederek inanılması güç bir sayıya erişti. Derbilere de damgasını vuran Baba Hakkı, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’ye 30’ar gol atarak tarihe geçti. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle A Milli Takım çok az sayıda maç yaptığından Hakkı Yeten de yalnızca 3 kez ay-yıldızlı formayı giyebildi. 27 Eylül 1931’de Bulgaristan’a 5-1 yenildiğimiz maçta tek golümüzü Baba Hakkı atmıştı. Futbolu bıraktıktan sonra Futbol Federasyonu’nda Asbaşkanlık yaptı. Beşiktaş’ta 3 dönem başkanlık yaptı. Daha sonra yönetimi kurulu tarafından şeref başkanı seçildi. Hakkı Yeten, 17 Nisan 1989 tarihinde yaşama veda etti. Beşiktaş Belediyesi, Fulya Stadı’nın bulunduğu caddeye O’nun ismini verdi. ŞEREF GÖRKEY Bir futbolcu düşünün… Maçta bir gol atıyor ama voleleri meşhur olduğu için seyirci golü beğenmiyor… O da gidip hakeme itiraz ediyor: “Hocam golü saymayın. Top elime çarptı.” Kimden mi bahsediyoruz? Elbette ki, Beşiktaş’ın efsane forveti Şeref Görkey’den… Nam-ı diğer Voleci Şeref’ten… Şeref Görkey, 1913 yılında İstanbul’da doğdu. Annesinin söylediğine göre, yapraklar dökülürken… Çok küçük yaşta Nişantaşı’nda futbola başladı ama yetiştiği yer Beşiktaş Genç Takımı oldu. Kısa sürede yıldızı parlayan Şeref Görkey, 16 yaşında kapısından adımını attığı Beşiktaş’tan bir daha hiç kopmadı. 20 Yıl Boyunca 10 Numara Şeref Görkey, ilk resmi maçını İstanbulspor’a karşı oynadı. Hep 10 numara giydi ve futbolu da 10 numara olarak bıraktı. Görkey, o yılları şöyle anlatıyordu: “Çok iyi bir ekiptik. Benden bir sene sonra 1931’de Hakkı (Baba Hakkı) takıma geldi. Hüsnü Sağman, Hayati, Adnan vardı. Önümüze geleni yenerdik. O zamanlar Beşiktaş’ın taraftarı artmaya başladı. İki-üç bin taraftara top oynamaya başladık. Rakipleri bazen çok eziyorduk. Hakkı bazen yanıma gelip, "Yahu Şeref, Fevzi ile İbrahim’e de söyleyelim de çok atmayalım. Üzülüyor çocuklar" derdi. Üç-dört gol atıp bırakırdık. Görkey, derbilerin de unutulmaz golcüsüydü. Galatasaray’a 30, Fenerbahçe’ye 13 kez gol atarak, Baba Hakkı’nın ardından derbilere damgasını vurmayı başardı. 3 Golünden Biri Voleyle Görkey, futbol hayatı boyunca attığı toplam 320 golün 99’unu voleyle kaydetti. Hiç penaltıdan golü yoktu. Çünkü duran topların fileye gitmesini gol olarak görmüyordu Şeref Görkey. Meşhur voleleri sorulduğunda da hemen Baba Hakkı’yı anıyordu: “Attığım gollerin çoğunda Hakkı’nın emeği vardır. Baba Hakkı, Şükrü Gülesin gibi topu ayağına lokum misali oturtan arkadaşların varsa, o voleleri sen de atarsın!” Bir keresinde Fenerbahçe’ye normal bir gol atmış Görkey. Tribünlerden hemen “Sana yakışmadı” şeklinde sitemler yükselmiş. Bunun üzerine Şeref Görkey’le hakem arasında şu diyalog yaşanmış: Şeref Görkey: Hocam bu golü saymayın. Hakem: Neden? Şeref Görkey: Elime çarptı hocam Hakem: Ben görmedim ve golü verdim. Artık iptal edemem. Hakemi “kandıramayan” Görkey, devre arasında soluğu Baba Hakkı’nın yanında alıyor: “İkinci devre hep havadan isterim topları.” İstediği oluyor ve kendisine ilk devrede sitem eden taraftarlardan, muhteşem bir voleyle adeta özür diliyor. “Briyantinsiz Çıkmam” Futbolcuların yurt dışı maçlarına üçüncü mevkide gittiği, yanlarına beslenme çantası verildiği dönemin futbolcusuydu Şeref Görkey. Büyük yokluklar içinde top koşturmalarına rağmen, Voleci Şeref, kıyafetlerine hep dikkat etmiş. Hiçbir maça, saçına briyantin sürmeden çıkmamış. Belki de bu nedenle, kolejli hayranları hep olmuş. Görkey, işte bu kolejli kızlardan birine, Nükhet Hanım’a kaptırmış gönlünü ve 1940 yılında hayatlarını birleştiren imzayı atmışlar. 22 Şampiyonlukta İmzası Var Beşiktaş futbol tarihinde, 18’i resmi olmak üzere, tam 22 şampiyonlukta imzası olan Görkey, dönemindeki Milli maç azlığından sadece 1 kez A Milli formayı giyebildi. 12 Temmuz 1936 tarihinde Yugoslavya ile oynanan ve 3-3 biten o maçta da, takımın ilk golünü kaydetti. Aralıksız 20 yıl Siyah-Beyaz formamızı giyen Görkey, futbolculuğu bıraktıktan sonra da futboldan kopamadı. Beykoz ve Adalet’in yanı sıra Beşiktaş’ta teknik direktörlük yaptı. 1962 yılında A Milli Takım’da teknik adamlık görevini üstlendi. 1960 yılında da Beşiktaş Divan Kurulu Üyesi olarak, hizmetlerini sürdürdü. 100. Yıl Meşalesini Yaktı Beşiktaşımız İnönü Stadı’nda yapılan 100’üncü Yıl kutlamalarında da efsane forvetimiz Şeref Görkey aramızdaydı. Büyük golcümüz Feyyaz Uçar’ın koluna giren Görkey, sahanın ortasına kadar yürüdü. 100. Yıl meşalemizi Görkey ve Uçar birlikte yaktılar. Bu sırada eski açık tribünden 100. Yıla doğru gün, saat, dakika ve saniye sayan dev saat sıfırlandı ve yine aynı tribünde 2 kulenin üstüne yerleştirilen meşaleler yandı. Görkey o günü şöyle anlatıyordu: “Bir zamanlar Taksim Stadı vardı. Şimdi Gezi Parkı’nın olduğu yer. Biz maçlarımızı orada yapardık. Kadıköy’deki Papazçayırı gibi. Ben Taksim Stadı’nı dün gibi hatırlıyorum. Zaten o stadda oynayıp da hâlâ yaşayan başka topçu kalmadı. Şeref Stadı’nda da çok maç yaptık. Şimdi orada da Çırağan Oteli var. Ama İnönü’nün yeri ayrı. Biz oraya Dolmabahçe deriz, Mithatpaşa deriz. Şimdi İnönü diyorlar. Ne maçlarımız oldu orada. Futbolu bıraktığım 1950 yılından bu yana hiç ayağım değmemişti İnönü’nün çimlerine. O gün, 100’üncü Yıl kutlamaları için Feyyaz’ın kolunda sahaya girince duyduğum heyecanı anlatamam. Herkes bize bakıyor, seyirciler tribünlerde. Tıpkı eski günlerdeki gibi... Bir an yığılacaktım olduğum yere. Çok heyecanlandım. Hiç böyle bir günüm olmadı. Allah bana bu günleri gösterdiği için çok bahtiyarım.” ŞÜKRÜ GÜLESİN 14 Eylül 1922’de doğan Şükrü Gülesin, Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olarak anıldı. Futbola küçük yaşta Kınalıada’da kaleci olarak başladı ve kısa sürede forvete geçti. İstanbul Erkek Lisesi’nde öğrenci iken Beyoğluspor’a transfer olan Şükrü, 1940-41 sezonunda Beşiktaş’a geldi. 1944-45 sezonunda Ankaragücü’nde forma giyen Gülesin, Beşiktaş’ta oynadığı 10 yılda, 3 Milli Küme, 6 İstanbul Ligi, 2 İstanbul Kupası, 2 Başbakanlık Kupası şampiyonlukları yaşadı. 13’ü Galatasaray’a, 9’u Fenerbahçe’ye olmak üzere derbilerde 22 gol kaydetti. Ortaya koyduğu muheşem futbolla birlikte attığı korner golleri de onu büyük üne kavuşturdu. Adını Avupa’da duyuran Gülesin, 1950’de İtalya’ya gitti. Palermo, Lazio, tekrar Palermo olmak üzere 3 sezonda, İtalya 1. Ligi’nde 79 maçta 36 gol attı. Dünyanın bu en zor liginde forma giyen en başarılı yabancılardan biri olarak anılan Gülesin, Türkiye’ye dönünce Galatasaray’a transfer oldu. 10’u Beşiktaş’ta, 1’i Lazio’da olmak üzere 11 kez A Milli formayı giydi, toplam 4 gol kaydetti. Futbolu bıraktıktan sonra, Milli Takım Teknik Komitesi’ne seçildi, Beşiktaş’a yöneticilik ve spor yazarlığı yaptı. 10 Temmuz 1977’de kalp kizi geçirerek yaşama veda etti. VEDİİ TOSUNCUK 1921 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Vedii Tosuncuk, futbola 22 yaşında İzmir’de başlamıştır. Kısa zamanda Karşıyaka takımında ortahaf mevkiinde oynamış, Tıp tahsili için İstanbul’a geldiğinde de, çocukluğundan beri gönül verdiği Beşiktaş’a transfer olmuştur. Beşiktaş Futbol Takımı’nın sol kanadında uzun yıllar başarılı maçlar çıkarmış ve fiziki üstünlüğüne eklediği mükemmel tekniği ile, Siyah-Beyazlı takımımızın şampiyonluklarında önemli roller oynamıştır. Ayrıca Beşiktaş’ta Kaptan’lık mertebesine ulaşmış yıldızlardandır. Uzun, sert vuruşları sayesinde maçın kaderini değiştiren oyuncular arasında yer alan Tosuncuk, Beşiktaş tarihinde Hüsnü Savman’dan sonra gelen en büyük solbek oyuncusudur. A Milli Takım’da 10 defa solbek olarak ay-yıldızlı formayı giyen Vedii Tosuncuk, 1 defa da kaptanlık yapmıştır. RASİM KARA Rasim Kara, Beşiktaş’a hem futbolcu hem de teknik adam olarak hizmet veren ender isimlerden... 1950 yılında Eskişehir’de doğan ve Eskişehir Işıkspor’da futbola kaleci olarak başlayan Kara, Uşakspor’dan Bursaspor’a transfer oldu. Oradan da Milli Takım’a kadar yükseldi. 1975-76 sezonunda özellikle Sovyetler Birliği Milli maçındaki olağanüstü performansıyla Beşiktaş’ın kalesini devralan Rasim Kara, aralıksız 9 sezon, siyah-beyazlı takımın kalesini korudu. 1981-82 sezonunda lig şampiyonu olan takımın file bekçisi olan Kara, 1984’te futbola veda etti ve teknik adamlık kariyerine başladı. Uzunköprü ve Antalyaspor takımlarında görev yapan Kara, önce Sepp Piontek’in ardından Fatih Terim’in yardımcılığını üstlendiği A Milli Takım’da kariyerinin en önemli başarılarından birini kazandı. Tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkını elde eden Milli Takım’ı Euro 96’ya taşıyan isimlerden biri olan Kara, 1997-98 sezonunda Beşiktaş’ın teknik direktörü oldu. Siyah-Beyazlı takımı hem Şampiyonlar Ligi’ne sokan hem de lig tarihindeki en yüksek gol sayısına ulaştıran Kara, yine de Beşiktaş’tan ayrılmak zorunda kaldı. Bursaspor, Ç.Dardanel, Rizespor, Kocaelispor takımlarında da görev yapan Kara, Kanada’nın Ottowa Wizards takımını kendi liginde şampiyon yaptıktan sonra, başarılı kariyerine devam ediyor. ZEKERİYA ALP 1968-69 sezonunda Feriköy’den Beşiktaş’a transfer olduğunda henüz 20 yaşındaki; sarı saçlı, mavi gözlü genç bir delikanlının, Beşiktaş tarihinin unutulmaz futbolcularından biri olacağını kimse bilemezdi. 1968’den 1978’e kadar 11 sezon boyunca 204 lig maçında forma giyen ve 6 gol atan Zekeriya Alp, sol kanatta görev yapar ve o kanatta attığı deparlarla tanınırdı. Daha çok savunma yönü güçlü olan Zekeriya Alp, istikrarlı ve çok centilmen bir futbolcuydu. 1. Lig’deki ilk resmi golünü 5 Eylül 1971’de Beşiktaş’ın Vefa’yı 3-1 mağlup ettiği karşılaşmada kaydetmiş ve takımını 1-0 öne geçirmişti. 22 kez A Milli Takım’da Beşiktaş’ı temsil eden Zekeriya Alp, Beşiktaş’ın en talihsiz dönemlerinde forma giymişti. Sadece 1975’te bir Türkiye Kupası Şampiyonluğu yaşayan başarılı futbolcu, 1978’de futbolu bıraktı. Ardından çeşitli dönemlerde Beşiktaş yönetiminde görev alarak Camiamız’a hizmetlerini sürdürdü. SANLI SARIALİOĞLU ![]() 1945 yılında doğan Sanlı Sarıalioğlu, futbol yaşamı boyunca sadece Beşiktaş forması giydi. Başarılı futbolculuğunun yanı sıra mükemmel bir kişliğe de sahip olan Sanlı Sarıalioğlu, 14 yıl formasını giydiği Beşiktaş’ta tam 314 Lig maçı oynamış ve 65 gol kaydetmişti. 21 kez A Milli formayı giyen Sarıalioğlu, Pakistan’la oynanan özel maçlarda da 2 gole imza atmıştı. 1975 yılında futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük ve menajerlik yapan Sanlı Sarıalioğlu, dönem dönem siyah-beyazlı kulüpte de görev aldı. Beşiktaş tarihinin unutulmaz ismi Sanlı Sarıalioğlu halen spor yazarlığı yapıyor. MEHMET EKŞİ 1955 yılında doğdu. Elazığspor’da oynarken Karadenizliler’in dikkatini çekerek, Trabzonspor’a transfer oldu. Bordo-Mavili takımın şampiyon kadrolarında yer alarak, ünlendi. 1978’de Beşiktaşlı oldu. Ağırbaşlı, az konuşan, öz söyleyen karakter yapısı ile takım arkadaşları arasında saygı uyandırdı ve yöneticiler tarafından “Kaptan”lığa getirildi. Defansta ve orta sahada, bilhassa hava toplarındaki üstünlüğü ile beğeni kazandı. Zaman zaman hücuma katılarak, galibiyet getiren gollerin de sahibi oldu. Beşiktaş formasıyla 189 maç oynadı ve 25 gol attı. NECDET ERGÜN 5 Mayıs 1954’te Sivas’ta dünyaya gelen Necdet Ergün, İstanbul Anadolu Takımı’nda futbola başladı. İlk profesyonel olduğu Boluspor’da herkesin dikatini çeken bir performans sergiledi. Daha sonra Trabzonspor’a transfer olan Necdet, Trabzonspor efsanesini yaratan isimlerden biriydi. Kısa boyu ve kalın bacaklarıyla sağ kulvarı mükemmel kullanan Necdet Ergün, 1979 yılında Beşiktaş’la sözleşme imzalayarak siyah-beyazlı formayla tanıştı. Siyah-beyazlı ekipte 186 lig açında 48 gol kaydetti. 81-82 ve 85-86 şampiyonluklarında önemli pay sahibi olan Necdet Ergün, özellikle derbi maçlarında asistleri ve golleriyle öne çıkardı. 9 kez A Milli formayı giyen Necdet Ergün, 1986’da futbolu bıraktı. SAMET AYBABA ![]() İskenderunspor’dan 1977-78 sezonunda Beşiktaş’a transfer olan Samet Aybaba, 3 Eylül 1955’te Adana’da doğdu. Siyah-Beyazlı ekipte orta saha ve defansta yer aldı. 11 yıl Beşiktaş forması giydi, kaptanlık yaptı. 334 lig maçında 7 gol atan Samet Aybaba, 1988 Temmuz’unda jübile ile futbolu bıraktı. A Milli Takım’da oynama şansını bir türlü yakalayamayan Aybaba, 2 kez Ümit, 8 kez de genç olmak üzere toplam 10 defa Milli oldu. 2 Lig, 1 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık, 2 TSYD Kupası Şampiyonluğu yaşayan Samet Aybaba, futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük mesleğini seçti. Ankaragücü, Gençlerbirliği, Gaziantepspor gibi kulüplerde oldukça başarılı sonuçlar aldı. Gençlerbirliği, Aybaba döneminde, Türkiye Kupası’nı tarihinde 2. Kez müzesine götürdü. Aybaba, başarılı teknik direktörlük kariyerini sürdürüyor. ZİYA DOĞAN 1961 yılında Gümüşhane’de dünyaya gelen Ziya Doğan, Beşiktaş alt yapısında futbola başladı. 1978-79 sezonunda A Takım’a yükseldi. Kısa sürede mücadeleci futbolu ve çalışkanlığı ile takımın gözdesi oldu. Önceleri kafa vuruşları zayıftı. Toprak zeminli Şeref Stadı’nda yaptığı idmanlar sayesinde bu eksikliğini kapattı ve uçarak attığı kafa golleriyle ünlendi. Orta saha oyuncusu olmasına karşın son derece gole yakın bir stili vardı. Beşiktaş formasıyla 9 sezonda 194 lig maçında 38 gol attı. Türkiye Kupası’nda da 9 golün altında onun imzası vardı. 1 kez A, 3 kez Ümit, 6 kez Olimpik olmak üzere 10 kez Milli formayı giydi. Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük mesleğini seçen Doğan, Beşiktaş’ta Nevio Scala’nın yardımcısı olarak çalıştı. 2001-2002 sezonunda ligin son sırasındaki Malatyaspor’un kümede kalmasını sağlayarak, bu meslekte de başarılı bir çizgi yakaladı. Ziya Doğan, Türk Futbolu’nda aranan teknik adamlardan biri olmayı, başarılı kariyerini sürdürüyor. RIZA ÇALIMBAY ![]() 2 Şubat 1963 yılında Sivas’ta doğan Rıza Çalımbay, futbola Beşiktaş Minik Takımı’nda başladı. Bitmez, tükenmez enerjisi ve saha içindeki çalışkanlığı nedeniyle “Atom Karınca” lakabı ile anıldı. 1980-81 sezonunda A Takım kadrosuna yükselen Rıza Çalımbay, orta sahanın sağında parladı. Ayrıca orta sahanın ortasında ve sağbek mevkiinin de alternatif adamıydı. Bireysel oyuna çok pirim tanıyan Türk futbolundaki ilk görev adamlarından biriydi belki de Rıza... Beşiktaş A Takımı’nda 16 sezonda 494 lig maçında 41 gol kaydetti. Birinci lig tarihinde en çok forma giyen Beşiktaşlı futbolcu unvanını kazandı. Futbol yaşamı boyunca sadece Beşiktaş formasını giyen Rıza Çalımbay, unutulmaz kaptanlardan biri oldu. 16 yılda 6 Lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanığı, 1 Başbakanlık ve 6 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşayan Çalımbay, 1996 Temmuz’unda yaptığı jübile ile futbolu bıraktı. 37 kez A, 8 kez Ümit ve 6 kez de Genç olmak üzere toplam 51 kez Milli formayı giydi. 13 Kasım 1991’de 3-1 kaybettiğimiz İrlanda Cumhuriyeti maçında tek golümüzü penaltıdan kaydetti. Fenerbahçe’ye 6, Galatasaray’a da 1 gol atan Rıza, derbilerdeki üstün performansıyla dikkatleri çekti. 1992’de UNICEF’in düzenlediği maçta Dünya Karması’nda yer alan ve Alman Milli Takımı’na karşı sahaya çıkan Rıza, bu onuru alan ilk Beşiktaşlı olmayı da başarmıştı. 1995-96 sezonunda Beşiktaş formasıyla jübile yaparak yeşil sahalara veda eden Rıza Çalımbay, futboldan hiç kopmadı ve kariyerine antrenörlük yaparak devam etti. 2 yıl Ümit Milli Takım Teknik Direktörlüğü yapan Rıza Çalımbay, 2000 Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa’nın ilk 8 takımı arasına kalan A Milli Futbol Takımımız’da Teknik Direktör Mustafa Denizli’nin yardımcısıydı. 3 ay İngiltere’de antrenörlük kursuna katılan Rıza Çalımbay, 2000-2001 sezonunda Christoph Daum’un yardımcısı olarak Beşiktaş’ta görev aldı. Bir süre Göztepe’yi çalıştıran Çalımbay, sonra Denizlispor’da elde ettiği başarılar ile adından çok söz ettirdi. Göreve geldiğinde, ligde sondan 5. Sırada yer alan Denizlispor’u bir sezon sonra UEFA Kupası’nda 4. Tura kadar çıkarmayı başardı. Ankaragücü’nde ve 2004-2005 sezonu ilk yarısında Çaykur Rizespor’da başarılı kariyerine devam etti ve 2005 yılı Ocak ayında Beşiktaş'a teknik direktör oldu. Aynı yıl görevinden ayrıldı. RECEP ÇETİN 1965 yılında Sakarya’da doğan Recep Çetin, Sakaryaspor altyapısında futbola başladı. Sakaryaspor ve Bursaspor’da forma giydikten sonra 1988 Temmuz’unda Beşiktaş’a geldi. Siyah-Beyazlı formayı 10 yıl boyunca giydi. 274 lig maçında, 4 gol kaydetti. 4 Lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı, 2 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşadı. Ayrıca, 5 Ümit, 7 Olimpiyat, 1 de Genç olmak üzere Milli formayı toplam 69 kez giydi. 1998-99 sezonunda Beşiktaş’tan Trabzonspor’a, bir yıl sonra da İstanbulspor’a transfer oldu. 2001-2002 sezonu başında futbola veda etti ve antrenörlük yapmaya başladı. 55’i Beşiktaş’ta olmak üzere 56 defa A Milli formayı giyen Recep, halen Beşiktaş’ın en fazla A Milli olan futbolcusu unvanını koruyor. KADİR AKBULUT 8 Mayıs 1960’ta Denizli’de dünyaya gelen Kadir Akbulut, 1980’de Denizlispor’dan Beşiktaş’a transfer oldu. Siyah-Beyazlı takımda üçüncü sezondan itibaren solbek mevkiinin değişmez adamı haline geldi. Kara Kartal’da oynadığı 14 yıl boyunca 5 Lig, 3 Kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık, 6 TSYD Kupası Şampiyonluğu yaşadı. Kadir Akbulut, 1 kez A, 3 kez de Olimpik olmak üzere 4 kez Milli formayı giydi. Futbolu bıraktıktan sonra, bir dönem futbol takımımızın menajerliğini yaptı. ULVİ GÜVENEROĞLU Elazığspor’dan 1979 yılında Beşiktaş’a transfer olan Ulvi, son derece basit oynayan ama çok yararlı bir savunma oyuncusuydu. 15 yıl boyunca giydiği Beşiktaş formasıyla 406 lig maçında 11 gol attı. 5 lig, 3 kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık, 6 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşadı. 2 kez Ümit Milli formayı giydi. 1993-94 sezonu sonunda futbola noktayı koydu ve spor yazarlığıyla teknik adamlık yapmaya başladı. GÖKHAN KESKİN ![]() 1966 yılında doğan Gökhan Keskin, 1984’ten 1996’ya kadar Beşiktaş’ta oynadığı 336 lig maçında 14 gol kaydetti. Gordon Milne döneminde kazanılan şampiyonluklarda büyük pay sahibiydi. 1986 yılında Trabzonspor’a attığı gol, Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıdı. Saha içindeki centilmen görüntüsü ve istikrarlı futboluyla A Milli Takım’ın da vazgeçilmez oyuncusu olan Gökhan, 40 kez bu değerli formayı giymeyi başardı. 1996-97 sezonunda İstanbulspor’a transfer olan Gökhan Keskin, 2001 yılında futbol yaşamını bu ekipte noktaladı ve sonrasında Aykut Kocaman’ın yardımcısı olarak teknik adamlık kariyerine başladı. METİN TEKİN Beşiktaş’ın “Sarı Fırtınası” Metin Tekin, 1964 yılında İzmit’te dünyaya geldi. Avukat olan babasının büyük çabalarıyla Kocaelispor altyapısında futbola başladı. Fuleli deparları, sürati ve çalımlarıyla kısa sürede sivrilen Metin, PAF Ligi’nin yıldız futbolcusuydu. Kocaelispor A Takımı’nda oynamadan Beşiktaş onu transfer etti. 1982-83 sezonunda henüz 18 yaşındayken Beşiktaş forması giyen Metin, siyah-beyazlı ekibin sembol isimlerinden biri oldu. 1982’den 1997’ye kadar 320 lig maçında oynayan ve 47 gol atan Metin, Beşiktaş’ta 5 Lig şampiyonluğu yaşadı. Beşiktaş’tan hiç ayrılmak istemeyen, Vanspor’da bir sezon kiralık olarak oynadıktan sonra siyah-beyazlı formayla jübilesini yapan Sarı Fırtına, Fenerbahçe’ye 13, Galatasaray’a da 8 gol atmayı başardı. 34 kez A Milli formayı giyen ve 2 gol atan Metin Tekin, Avrupa Kupaları’nda da çok başarılı maçlar çıkarttı. Özellikle 1993-94 sezonunda Kösice’yi eleyerek uzun yıllar sonra tur atlayan Beşiktaş’ın o günkü 2 golünü birden kaydeden Metin’in, Avrupa Kupaları’nda toplam 6 golü bulunuyor. Futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığı yapan Metin Tekin, daha sonra antrenörlüğe başladı. Gençlerbirliği ve Samsunspor’da Erdoğan Arıca’nın yardımcısı olarak görev alan Metin Tekin, Beşiktaş tribünlerinin hâlâ dilinde olan “Metin-Ali-Feyyaz” üçlüsünün en renkli isimlerindendi. FEYYAZ UÇAR ![]() Türk futbol tarihinin unutulmaz golcülerinden biri olan Feyyaz Uçar, 27 Ekim 1963’te İstanbul’da doğdu. Futbola Avcılar Kulübü’nde başladıktan kısa bir süre sonra Beşiktaş Genç Takımı’na geldi. Serpil Hamdi Tüzün yönetimindeki genç takımın en iyilerinden biri olarak sivrilen Feyyaz’ın, A Takım’a geçişi de çabuk oldu. Şeref Stadı’nın tozlu sahasında golün her türlüsünü atan genç yıldız, 1982-83 sezonunda A Takım kadrosuna girdi. Attığı gollerle “Bay Gol” lakabını aldı. “Metin-Ali-Feyyaz” üçlüsünün en skorer ismiydi. 16 sezonda 320 lig maçında 170 golle, Beşiktaş’ın Türkiye Ligi’ndeki en büyük golcüsü oldu. Feyyaz Uçar, büyük maçların büyük golcüsüydü. Derbilere damgasını vuran ünlü forvet, Galatasaray’a 18, Fenerbahçe’ye 16 gol atarak Hakkı Yeten ve Şeref Görkey’in ardından yetişen en büyük golcü olduğunu kanıtladı. Ayrıca Türkiye Kupası’nda kaydettiği 17 golle tüm zamanlarda bu kupada en çok gol atan Beşiktaşlı unvanını da elde etti. 4 Lig, 3 Kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık, 6 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşayan Feyyaz Uçar, 25 kez A, 3 kez Ümit ve 2 kez Genç Milli Takım formasını giydi. 1994-95 sezonunun başında Yönetim ile yaşadığı bir anlaşmazlık sonucu, Beşiktaş ile ilişkisi kesildi, Fenerbahçe’ye transfer oldu. Sarı-Lacivertli takımda bir yılı aşkın bir süre futbol oynadıktan sonra Kuşadası ve Antalyaspor’da da forma giyen ünlü yıldız, 1997’de futbolculuk yaşamını noktaladı. O, hep Beşiktaşlı Feyyaz olarak kaldı. Futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlık yolunu seçen Feyyaz, Rıza Çalımbay’la birlikte önce Göztepe, ardından Denizlispor’da çalıştı. Feyyaz Uçar, 2002-2003 sezonu başında Lucescu’nun yardımcılığını üstlendi ve 100. Yılımızdaki şampiyonluğumuzda büyük pay sahibi oldu. ALİ GÜLTİKEN ![]() Efendi kişiliğiyle, futbolumuzun ‘beyefendi’ futbolcularından biri olarak kabul edilen Ali Gültiken, futbola Bakırköy Yücespor Kulübü’nde başladı. Ardından Beşiktaş Genç Takımı’na geldi, 1984-85 sezonunda A takıma yükseldi. Orta saha ve forvet elemanı olup, 1 sezon da sağbek mevkiinde oynadı. Beşiktaş’ta 262 lig maçında 91 gol kaydetti. 1987-88’de 38 maçta 30 golle en yüksek performansını gösterirken, gol krallığındaTanju Çolak’ın arkasında ikinci sırayı aldı. Beşiktaş’ın yenilgisiz şampiyonluğu kazandığı 91-92 sezonunun kader maçında Ali’yi kötü bir sürpriz bekliyordu. 9 Mayıs 1992’de İnönü Stadı’nda oynanan maçta takımı adına bir gol de atan Ali, çok ağır bir sakatlık geçiriyor ve yeşil sahalardan uzak kalıyordu. Bu sakatlığın etkisinden tam olarak kurtulamayan başarılı futbolcu, bir süre daha futbol oynasa da, eski formunu yakalayamıyor ve 27 yaşında Beşiktaş’tan kopmak zorunda kalıyordu. Siyah-Beyazlı forma ile 5 lig, 3 Kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası şampiyonlukları yaşayan, Avrupa Kupaları’nda 2 gol kaydeden Ali Gültiken, Fenerbahçe’ye karşı 7, Galatasaray’a karşı da 9 gol atmayı başardı. 7’si A, 11’i Ümit, 5’i Olimpiyat, 15’i de Genç olmak üzere 38 kez Milli forma giydi. 1995 Temmuz’unda transfer olarak son sezonunda Kayserispor’da oynadı. Beşiktaş- İstanbulspor maçıyla futbol yaşamını noktaladı. Futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığı ve teknik adamlık yapan Gültiken, Hatayspor'da teknik direktörlük kariyerine başladı. Ardından Mersin İdman Yurdu ve Erzurumspor’u çalıştırdı. İran'ın Pas takımında da Mustafa Denizli'nin yardımcısı olarak görev yaptı. MEHMET ÖZDİLEK ![]() Oyun stili ile Belçikalı Vincenzo Scifo’ya benzetilen Mehmet Özdilek, 1966’da Samsun’da dünyaya geldi. Samsun Ladikspor’da futbola başladıktan sonra 1988’de Kahramanmaraşspor’u 2. Lig şampiyonu yaptı. İnanılmaz futbol yetenekleri, kısa sürede büyük takımlar tarafından keşfedilmesine neden oldu. 1988-89 sezonunda bir daha hiç ayrılmayacağı, gerçek yuvası Beşiktaş’a geldi. 13 yıl Siyah-Beyazlı formayı giydi. Orta saha ve zaman zaman forvette yer aldı. Kısa boyuna karşın müthiş zamanlaması ve futbol zekâsı ile sayısız kafa golüne de imza atan “Şifo” lakaplı Mehmet, 387 lig maçında 130 gol kaydetti. Bu rakam ona, tüm zamanlarda Türkiye Birinci Ligi’nin en çok gol atan orta saha oyuncusu unvanını da getirdi. 4 Lig, 4 Kupa, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşadı. 31 kez A, 7 kez Olimpik olmak üzere Milli formayı 38 kez giydi. Beşiktaş’a 3 yıl kaptan olarak hizmet veren Mehmet, muhteşem bir jübile ile futbolu bıraktıktan sonra 1 yıl boyunca İngiltere’de antrenörlük ve yabancı dil eğitimi gördü. ERTUĞRUL SAĞLAM ![]() Ertuğrul Sağlam, 1970 yılında dünyaya geldi. Futbola Fenerbahçe altyapısında başladı. Oradan Samsunspor’a transfer oldu. 1994-95 sezonunda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş Ertuğrul’u transfer etmek için yarışıyordu. Samsunspor’da gösterdiği olağanüstü performansla Üç Büyükler’in gözdesi olan genç yıldız, Beşiktaş’la anlaştı. Beşiktaş’taki ilk sezonunda aşırı baskı yüzünden uzun süre bekleneni veremedi. Sezon sonuna doğru toparlanan Ertuğrul’un müthiş performansı ve 23 golü Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıdı. Beşiktaş formasıyla geçirdiği 6 sezonda toplam 167 Lig maçı oynadı ve 83 gol attı. 22 kez A Milli Takım forması giyen Ertuğrul Sağlam, 8’i Beşiktaş’ta oynadığı dönem olmak üzere toplam 11 gole de imzasını attı. 2000-2001 sezonunda Samsunsporlu Erman’la takas eldidi. Futbolu Samsunspor’da bırakan ve antrenör olarak Türk Futbolu’na hizmetlerini sürdüren Ertuğrul Sağlam, efendiliği ve çalışkan futboluyla Beşiktaş taraftarının sevgisini kazanan bir oyuncuydu. Şuanda Beşiktaşımızın Başarısı için sahada değil ama klubude ter döküyor.. NİHAT KAHVECİ ![]() Kasım 1979’da İstanbul’da doğan Nihat Kahveci, Beşiktaş altyapısında futbola başladı. 1997-98 sezonunda, takımda gençleştirme operasyonu yapan Toshack, onu hemen fark etti. Yasin, Savaş ve Aydın’la birlikte Nihat da A Takım’a girdi. Güçlü ayakları, uzaktan şut atma yeteneği ve süratiyle kısa sürede Beşiktaş’ın vazgeçilmez oyuncusu oldu. 2001-2002 sezonunda sergilediği performans onu Avrupa’ya taşıdı. Eski teknik direktör Toshack tarafından Real Sociedad’a transfer olan Nihat, Beşiktaş formasıyla 5 sezonda 115 lig maçı oynadı 27 gol attı. Şuan İspanya'nın Villereal takımda Avrupa klasını göstermektedir. 2002 Dünya Kupası’nda da yer alan Nihat, Milli Takım’ın da vazgeçilmez oyuncuları arasında yer alıyor. Ve İlhan Mansız!!! ![]() Samsun'da 3 sezon boyunca son derece başarılı bir performans gösterdi ve olaylı bir şekilde takım arkadaşı Tümer Metin'le beraber Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta ilk sezonu olan 2001/2002 sezonunda başarılı performansını sürdürdü ve attığı 21 golle gol krallığına ulaştı. Bu sayede Milli Takım'a kadar yükseldi. Türk Milli Takımı'nın dünya üçüncüsü olarak tarihe geçtiği 2002 Dünya Kupası'nda üç gol attı. Ancak bu goller içinde çeyrek final maçında Senegal'e uzatmada attığı altın gol hayatının en önemli golü oldu. Bu sayede tüm dünyada tanınır hale geldi. Dünya kupası sonrası uzun süren sakatlıklar serisi başladı ve bir sonraki sezon olan 2002/2003 sezonunda uzun süre Beşiktaş'ta kadroya giremedi. Ancak sezon ilerledikçe düzeldi ve lig şampiyonluğunda büyük rol aldı. 2003/2004 sezonuna da son derece başarılı bir başlangıç yapan İlhan Mansız, kulübünün ekonomik sıkıntıları sonucu devre arası Japon takımı Vissel Kobe'ye transfer oldu. Ancak Japonya'da da kısa sürede sakatlandı , forma giyemedi ve sözleşmesi iptal edildi. Daha sonra Almanya'ya döndü ve kısa süren Hertha Berlin ile anlaşması yine sakatlığı nedeniyle iptal edildi. 2005/2006 sezonunda sakatlığı geçti ve Sezon başında Ankaragücü'ne transfer oldu. 2006/2007 sezonu başında Almanya"da gecirdigi trafik kazasi nedeniyle futbolu bıraktığını açıkladı. Basın danışmanlığını birçok ünlü futbolcunun da basın danışmanlığını yürüten Prosentez firmasının sahibi Cüneyt Yalınkılıç yapmaktadır Beşiktaş formasıyla ligde 58 maçta 36 gol atma başarısını göstermiştir
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Sunucu Sahibi
![]() |
Zlatan Arnavutoviç
![]() Yugoslavya’nın Zagreb şehrinde 13 Ã�ubat 1954’te dünyaya gelen Arnavutoviç, Beşiktaş savunmasında görev yapan en başarılı yabancı futbolculardan birisiydi. Özellikle korner atışlarında rakip kalelere gönderdiði toplarla dikkat çeken 1.84 boyundaki Yugoslav yıldız, 1983-84 sezonunda Dinamo Zagreb’den transfer edilmişti. Sava Paunoviç ![]() “Boða kadar güçlü, tilki kadar kurnaz, tavşan kadar süratli bir futbolcuâ€, dersek Paunoviç’i tarif etmiş oluruz herhalde. Son derece sıcakkanlı bir futbolcu olan Paunoviç, Beşiktaş tarihinin en verimli yabancılarından biriydi. 1977 Temmuz’unda Partizan’dan 700 liraya 2 yıllık sözleşme ile Beşiktaşâ€™a transfer edildi. 1977-78 sezonunda 27 lig maçında 7 gol attı, ertesi sezon ise 28 maçta 14 golle gol krallıðında ikinci sırayı aldı. Özellikle derbilerde ve deplasmanlardaki üstün formuyla dikkat çeken Paunoviç, attıðı goller kadar attırdıklarıyla da gündemde kalmayı başarmıştı. Türt futboluna yabancı oyuncu yasaðı gelmesiyle, 1978 Haziranı’nda Yugoslav takımı Radniki Kragujevac’a gitti. Joe Erwin Kuzman ![]() Futbola MTK Budapeşte’nin genç takımında başladı. 3 yıl A Takım’da oynadıktan sonra, Avusturya’nın Wiener Sport Club ekibine transfer oldu. Macar futbolcu 1 yıl sonra Ã�spanya’ya gitti. 6 sezon Sevilla, 3 sezon da Espanyol formasını giydi ve Ã�spanya vatandaşı oldu. 1966-67 sezonunda Szalay ile birlikte Beşiktaşâ€™a geldi. Szalay sadece 3 maçta oynayıp, Amerika’nın Philadelphia Spartans Takımı’na giderken, Kuzman o sezon şampiyon olan Beşiktaşâ€™ta attıðı gollerle yıldızlaştı. Oynadıðı 22 lig maçında attıðı 8 golün 5’i galibiyeti getirdiði için, Beşiktaş tribünleri kendisine “Tek gol Kuzman tek gol†diye tezahürat yapmaya başladı. Sezon bitiminde ise şampiyon Beşiktaşâ€™tan ayrılıp ABD’ye Szalay’ın takımı Philadelphia’ya gitti ve 2 maçta 1 gol attı. Ertesi sezon Cleveland Stokers’ta yer aldı ve 15 maçta 2 gol kaydetti. 1968-69’da tekrar Beşiktaşâ€™a döndü, ancak o tribünleri ayaða kaldıran eski golcü deðildi. Oynadıðı 15 lig maçının 6’sı 90 dakika idi ve attıðı gol sayısı sadece 1 oldu. Ertesi sezon 2. Lig’deki Boluspor’a transfer oldu ve kırmızı-beyazlı takımda Türkiye’deki ikinci şampiyonluðunu yaşadı. Cevdet Ã�ekerbegoviç ![]() Beşiktaşâ€™ta forvet bölgesinde görev yapıp başarılı olan ender futbolculardan biri olan Ã�ekerbegovç, 15 Temmuz 1955’te Yugoslavya’nın Tuzla kentinde dünyaya geldi. Futbola da Sloboda Tuzla takımında başladı. 1977-83 arasında 9 kez Yugoslavya A Milli Takım formasını giydi. 1983-84 sezonunda transfer olduðu Beşiktaşâ€™ta solaçık mevkinde görev yapan Ã�ekerbegoviç, özellikle duran toplarda ve sol kanattan yaptıðı ortalarda çok etkiliydi. Boşnak yıldız, 1985 yılında Beşiktaşâ€™a veda etti. Mirsad Kovaçeviç ![]() Beşiktaş tarihinin en başarılı ve en golcü yabancılarıdan biri olarak kabul edilen Kovaçeviç, 1984’te Sloboda Tuzla’dan transfer edildi. Beşiktaşâ€™ta istikrarlı ve başarılı 2 yıl geçirdi. 1984-85’te Beşiktaşımız averajla şampiyonluðu kaybederken, 34 maçın hepsinde yer alan tek futbolcu olan Kovaçeviç, 17 golle gol krallıðında ikinci sırayı aldı. 1985-86’da bu defa Beşiktaş, Galatasaray’ı averajla geride bırakıp şampiyon olurken, 36 maçın hepsinde yer alan 5 oyuncudan biri olan Kovaçeviç, yine 17 gol attı ve gol krallıðı sıralamasında dördüncü oldu. 1986 Temmuz’unda Galatasaray’a transfer oldu. Leslie Ferdinand ![]() Yaşı 20’nin üzerindeki bütün Beşiktaşlılar’ın gönlünde taht kurmayı başaran bir yabancıdır Les Ferdinand. Gordon Milne’in yakından tanıdıðı bir futbolcu olan Ferdinand, 22 yaşında Quenn’s Park Rangers takımından Beşiktaşâ€™a kiralık olarak 1 sezonluðuna geldi. Başarılı futbolunun yanı sıra, sempatikliði ile de tribünlerin sevgilisi oldu. 1988-89 sezonunda ligin ilk yarısında ve Türkiye Kupası finali ilk maçında Schumacher’i avlayarak Fenerbahçe’ye attıðı goller, seyredenlerin hafızalarından silinmedi. Ã�ngiliz golcü, lig, UEFA, Türkiye ve Cumhurbaşkanlıðı Kupaları’nda toplam 34 maçta 16 gol attı. Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlıðı Kupası şampiyonlukları yaşadı. Ã�ngiltere’ye döndükten sonra iyice yıldızlaştı. Milli Takım’ın deðişmez elemanlarından biri olurken, Queen’s Park Rangers’tan Newcastle United’a oradan da Tottenham’a transferi büyük yankı uyandırdı. Stefan Kuntz ![]() Beşiktaş taraftarının kalbinde taht kuran futbolcuların arasında hiç şüphesiz Stefan Kuntz da yer almakta. Kuntz, Borussia Neunkirchen, Vfl Bochum, Bayer Uerdingen ve Kaiserslautern takımlarında oynadıktan sonra, 1995’te Beşiktaşâ€™a transfer oldu. Beşiktaşâ€™ta oynadıðı tek sezonda 30 lig maçında 9, iki Avrupa Kupası maçında da 2 gol attı. Almanya’da çok sevilen bir futbolcu idi ve onu izlemek için Almanya’dan özel seyirciler Beşiktaş maçlarına geldi. 1996 Avrupa Ã�ampiyonası finallerinde 34 yaşında olmasına raðmen, Almanya’nın Avrupa Ã�ampiyonu olmasında başrolü oynadı. Ã�ngiltere’ye attıðı gol, unutulmaz goller arasında yer aldı. 1996 Temmuz’unda Arminia Bielefeld’e transfer oldu. Almanya’da 429 lig maçında 173 gol attı, 24 defa A Milli oldu. Fani Madida ![]() Orta saha, forvet, saðbek gibi mevkilerde başarıyla görev yapan Güney Afrikalı futbolcu, Kaizer Chiefs takımından 1992’de geldi. Sergilediði performansla istikrarlı oyunculardan biri oldu. Beşiktaşâ€™ta 3 sezon forma giyerek tarihe geçti. Madida, Amokachi ve Ronaldo ile birlikte en uzun süre oynayan 3 yabancı futbolcudan biridir. Siyah-Beyazlı takımda 76 lig maçında oynadı, 16 gol attı. 1 Lig, 1 Kupa şampiyonluðu yaşadı. 1995’te Antalyaspor’a gitti. Daniel Amokachi ![]() 21 Haziran 1994’te Dallas’taki Cotton Bowl Stadı, Dünya Kupası maçlarından birine tanık olmanın heyecanını yaşadı. Kupanın iki renkli takımı Nijerya ile Bulgaristan’ın mücadelesinde tribünler Nijerya’nın 14 numaralı futbolcusunu büyük bir hayranlıkla izledi. Topu her alışında müthiş fuleli deparlar atan bu Nijeryalı, o akşam Bulgar savunmasını çökertip 1 gol atıp, 2 de attırdı. Maçı 3-0 kazanan Nijerya, Dünya Kupası’nın flaş takımı olurken, dünya futbolu da Daniel Amokachi ile tanıştı. Nijerya’nın sembol futbolcularından biri olan Amokachi, 1996’da Ã�ngiltere’nin Everton takımından Beşiktaşâ€™a transfer edildi. Beşiktaş formasını 3 yıl giydi. Ligde 77 maçta 19, Avrupa Kupaları’nda ve Türkiye Kupası’nda 17’şer maçta 3’er, Cumhurbaşkanlıðı ve Başbakanlık Kupaları’nda da 3 maçta 1 olmak üzere, toplam 14 resmi maçta 26 gol kaydetti. Siyah-Beyazlı takımda 1’er Türkiye, Cumhurbaşkanlıðı ve Başbakanlık Kupası şampiyonlukları yaşadı. Dönem dönem sakatlık ve Nijerya seyahatlerinden geç dönmesi nedenleriyle performansı beklenenin altında oldu. Yine de unutulmaz maçlara imza attı, sürati ve tekniði ile beðeni kazandı. Daha önce Belçika’da Brugge’de oynayan Amokachi, 1994 Dünya Kupası’nın yıldız oyuncusu idi. 1998 Dünya Kupası’nda ise sakatlıðı nedeniyle gölgede kaldı ve uluslararası kariyerini noktaladı. Pascal Nouma ![]() 2000-2001 sezonunda Fransa’nın Lens takımından transfer edilen Pascal Nouma, ilk günden itibaren Beşiktaş tribünlerinin sevgilisi oldu. 2001-2002 sezonu bittiðinde Pascal Nouma artık Siyah-Beyazlı formayı giymiyordu. Ama taraftar O’nu hiç unutmadı. 2002-2003 sezonu başında, Beşiktaş 100. Yılını kutlamaya hazırlanırken, bir ilk gerçekleşti ve Pascal Nouma tekrar, 1 yıl sonra Siyah-Beyazlı takımımıza transfer edildi. Sezonun bitmesine 6 maç kala, gol attıðı Fenerbahçe derbisinde yaptıðı bir hareket nedeni ile Kulüp ile ilişkisi kesilen Fransız golcü, “Fransa’da doðdu, Beşiktaşlı oldu. Helal olsun sana Pascal Nouma†tezahüratı ile ölümsüzleşti. Pascal Nouma, Beşiktaş formasıyla toplam 44 maç oynadı, 22 gole imza attı. 14 kez Avrupa Kupası maçlarında görev alan Fransız yıldız, 5 gol kaydetti.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Sunucu Sahibi
![]() |
Sergen Yalçın futbola Beşiktaşâ€™ın alt yapısında başladı. Burada Serpil Hamdi Tüzün’ün Türk futboluna kazandırdığı isimlerden biri oldu. Gordon Milne döneminde Beşiktaş A Takımı’na yükseldi. Üstün futbol yeteneği ile Türk futbolunun en önemli oyuncularından biri oldu. Kullandığı serbest vuruşlar ve attığı gollerle isminden çokca söz ettirdi.
Beşiktaş A Takımı’na çıktığı andan itibaren Türkiye’nin yıldızı oldu. Beşiktaşâ€™tan ayrıldıktan sonra Siirtspor, İstanbulspor, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray formalarını giydi. 2002/2003 sezonunda Beşiktaşâ€™a döndü ve Beşiktaş'ın 100. Yılındaki şampiyonluğunun baş mimarlarından biri oldu. İstikrarsız geçen sezonlara ve uzun süren sakatlıklara rağmen 100 gol barajını aşan ender orta saha oyuncularından biri oldu. 2006/2007 sezonunda 2.Lig B Kategorisi'ne yeni yükselen ekiplerden Etimesgut Şekerspor'a transfer oldu. 8 Temmuz 2007'de Atatürk Stadyumunda düzenlenen muhteşem bir imza töreni ile Eskişehirspor'a transfer olmuştur. Milli Takım kariyeri 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası ve 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası forma giydiği turnuvalar oldu. En son 11 Ekim 2003 tarihinde Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumunda oynanan Türkiye - İngiltere maçında milli formayı giydi. 57 kez milli oldu ve 22 gole imza attı.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Sunucu Sahibi
![]() |
Yusuf Tunaoğlu, (1946 - 22 Temmuz 2000 İstanbul) Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde oynayan Türk futbol tarihinin en yetenekli futbolcusu.
Şenol Birol ve Birol Pekel'in Fenerbahçe'ye transfer olması ile yine Beşiktaş alt yapısından yetişen Sanlı Sarıalioğlu ile birlikte A takıma çıkarıldı. 1962 - 1963 sezonunda henüz 17 yaşında iken A takımla maça çıktı. Baba Hakkı’nın kontrolünde önce Genç Takım’da arkasından da Profesyonel Takım’da yer aldı. Sadece Beşiktaşâ€™ta değil, Türk Futbolu’nda 30-40 yılda bir sahalarda görülebilen süper yıldızlardan biriydi. Anderlecht’e transfer olmak üzere iken şanssız bir trafik kazası geçirdi. Anderlechtli yöneticilerin dikkatini, 1965 yılında Belçika’da organize edilen Ordulararası Dünya Şampiyonası karşılaşmalarında çekmişti. O’nu terhis olur olmaz renklerine katmaya karar vermişlerdi. Bu büyük transfere Beşiktaş da razı olmuştu. Taraflar her konuda anlaşmışlardı. Ancak Belçika'ya gitmeden hemen önce alkollü bir şekilde Boğaz’da yaptığı trafik kazasından sonra Anderlecht bu transferden vazgeçti. Beşiktaşâ€™ın tarihinin en başarılı kadrolarından olan; Hakkı Yeten’li, Şükrü Gülesin’li, Hüseyin Saygun’lu kadrosunda bile çok genç yaşta ilk onbirde kendisine yer bulabilecek çaptaydı. Beşiktaşâ€™ta 2 Türkiye Ligi Şampiyonluğu, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası yaşadı. 1962-1976 yılları arasında 172 lig maçında 23 gol kaydetti. 6 kez A, 3 kez Ümit, 5 kez de Genç olmak üzere toplam 14 kez Milli oldu. Büyük top tekniği, driplingleri, arkadaşlarına attığı milimetrik paslar ve oyun kuruculuktaki zekası ile Avrupa çapında bir oyuncuydu. Ancak özel hayatındaki düzensizlik ve gece hayatına düşkünlüğü nedeniyle kariyerinde hak ettiği yere gelemedi. Futbolu bırakmadan önce bir sezon Altay'a transfer oldu, ancak Beşiktaş'a geri döndü. Futbolu bıraktıktan sonra, uzun bir dönem Beşiktaş alt yapısında görev aldı. 2000 yılında Kuşadası'nda kaldığı otelde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama çok erken veda etti. BEŞİKTAŞ'ın unutulmaz futbolcuları arasında yer alan Yusuf Tunaoğlu, 1946 yılında İstanbul'da doğmuştu. Beşiktaş'ta 1964 - 76 yılları arasında görev yapan Tunaoğlu, 253 maçta 43 gol atmıştı. Türk futbolundan adeta bir rüzgar gibi geçen Tunaoğlu, Siyah - Beyazlı forma altında 2 lig şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası birinciliği sevinci yaşamıştı. Tunaoğlu, 5 kez Genç, 3 kez Ümit, 6 kez de A olmak üzere, milli formayı toplam 14 kez giymişti. Gazetemizde bir dönem spor yazarlığı da yapan Tunaoğlu, Beşiktaş Divan Kurulu'nun da üyesiydi.
__________________
Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Mustafa Kemal ATATÜRK CadiForum™
|
![]() |
![]() |
Cevapla |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|